Çocuktum, küçücüktüm,
Çok oynadım acıktım.
Ne yesem, ne içsem…
Diye düşünürken ben,
Beliriverdi birden,
Önümde bir tas çorba!
Ardından da bir kaşık,
Çorbaya balıklama…
Dur dedim etme dedim,
Ak kaşık güzel kaşık,
Hiç olmazsa yavaşla.
Ama dinleyen nerde,
Bu kaşık tam bir kaçık!
Ne güç kaldı ne nefes,
Bir an sandım boğuldum.
Sanki çorba içmedim,
Taş taşıdım yoruldum.
Bir baktım başındayım,
Bir masal tünelinin.
Uçtu geldi bir Anka,
Tutundum kanadına.
Yüzyıllık yolu uçtuk,
Bir an bile sürmedi.
Konuk olduk dünyanın,
Bütün masallarına.
Gökten üç elma düştü,
Birisini kaybettim,
Birisini yedi Anka.
Pamuk prenses, Külkedisi,
Bana selâm verdiler,
Yine uğra dediler.
Baktım kaybettiğim elma,
Kötü cadının elinde.
Kötü cadı da gitmiş,
Cücelerin evine.
Yaklaş dedim Anka’ya,
Kapı verdim elmayı.
Kahraman oldum artık,
Kurtardım prensesi.
Bir de baktım her yerde,
Annemin güzel sesi.
Meğer rüyaymış hepsi,
Bense gerçek sanmıştım.
Biraz daha yatsaydım,
Okula geç kalmıştım.
Kayıt Tarihi : 27.9.2008 01:34:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!