Biriktikçe heba edilmiş düşlerin kitaplığında
Ruhumuzun paslı tokmağını çalar çocuklar
Eski kondularda yanık is içer yaşlı insanlar
Helalden lokmalar ezilir çürümüş ağızlarda
Bağrımızda amansız bir kısrak kişner arada
Dörtnal bakışlarıyla gelip geçer eski aşklar
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim