Çorba Kazanı ( Bakma Yüzüme İstanbul )

Gökmen Çebitürk
130

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Çorba Kazanı ( Bakma Yüzüme İstanbul )

Bir çorba kazanında pişer yetmişiki buçuk şehriye,
Kiminin gümüş kepçesi salınır belinde,
Kiminin elinde guduz şimşir... (1)
Şalgamın tadınca kavgalı olduğum,
Sen sultanlar diyarı ey şehir! (2)

Sesler boğuk nefesler boğuk,
Bir sis kaplar akşam vakti Yeditepe'yi,
Sağanaktan kaçışır insanlar...
İşportacı sesleri, arabalı kornası...
Yıkılır bir ihtiyar kopar yarıştan,
İzdihamda kaybolur gider kargaşası. (3)

Surun dibi dört duvar,
Duvarın üzerinde bir sümüklü böcek,
Başı gövdesinden iri... (4)
Ve son Halkalı treni de kalktı mı gardan,
Örter bir hain karanlık kentin üzerini...
Ahbap pusularının çiş kokan gölgeliklerinde,
Cıva ve alkol kol koladır şimdi... (5)

Bir hoş yelpazesi vardır sarhoşluğunun,
Bir hoş şeytan çelmesi, dümen kırması...
Kaldırımlarında uçkurdan ayak izleri bitirimlerinin,
Bloklarında envai çeşit fahişe sesleri... (6)

Burası o bildik İstanbul mudur?
Ben bildik ben miyim? (7)

Bakma yüzüme İstanbul, küçülürüm!
Ben bir taşralıyım, gururluyum, kırılırım...
Cilve yapma, şıpsevdiyim vurulurum!
Bakma yüzüme İstanbul oynaşma benimle...
Bakma yüzüme İstanbul, oynaşma benimle... (8)

Gökmen Çebitürk
Kayıt Tarihi : 24.2.2011 14:45:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Gökmen Çebitürk