delişmen tarafım / mayın tarlasının çiğerlerine neşter vuruyor
can çıkınca
dilime kerbelâ sürecekler
nefis
musalla taşı olsada kaybolan ab-ı hayatın
tekmelenmiş, türkülerini söyler yağmurun
ürkek yusufçuklar eşliğinde
Meryem'in masumiyetini bohçalasanda dilinin ehramına
bilmez ki çektiği kopçalanmış yorgun yaşam belası
coğrafyanın kıyısında çocuk çığlıkları sırıtırken
sabırsızlandım
hangi maskeni taktın yine
/ ufalama
-besmele yürekli seni-
nefes
anlamsız hicretlerin karnını deşmiş
militan adımlarıyla göze aldığım; köşe kapmaca
meçhul ölümler iklimde kimsesiz ve kırılgan
hüküm giymiş gözler alın yazısına sobelenirken
/ sendeler
Fatıma'nın çeyizini saklasanda gamzende
alnındaki kanla yıkasanda bozbulanık ağzını
/ uğuldar
titretir seni mıhlanmış zulüm belası
yakışsada sana
dök eteğimdeki, gözüme ilişen, çehreni
menzil ah! ... ile dolmakta
-Muharrem çığlıklı seni-
zaman
yastık kılıfında biriken, tozlu korkuluk
susamış şeytanca sözler sokak iti salyasında
soyunmuş yine mazot tadında
yırtılan yüzünden öksürse de İbrahimin köz'ü
gecekondu belleğimiz ay'a eremezken
baban kadar yorgun
ve hala sivri
çektiğin ah! kucağındaki mahşerin marşı
hazır işe yaramaz dilim çözülmüşken
gammazladım
velvele yapma
hadi çık gel
-mahşer endamlı seni -
hayat
hasmım kadar oynayanları yaralı
-ten ibriğinde rüsvay olalı-
Kayıt Tarihi : 30.5.2009 11:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
katran karası enkazların damladığı, damağınızdan nefes olup düştünüz, dünya galasına

TÜM YORUMLAR (3)