Kazma kürek toprak ev-bark,
Bir uğraşı sonu çorak..
Toprak yornuğu çökmüş vücuduna,
Gece uzanmış da yatağa
Düşünürken gündüzü Elmas Ağa:
“Çok çabaladım, inşallah gelmez hasada,
-Gelirse Tanrıdandır ya-
Ne bir bela, ne bir kaza…”
Gerçek duacıdır gece yarıları tanrıya..
Anlar ki boşuna sevinmiş Hamza baba,
Emeğini hiçe sayan, ekmeğiyle oynayan
Pazardadır asıl belâ.
Kış ortasında ser sefil,
Düşünür durur Cemal Baba:
“Utanç içinde yaşamaktansa,
Dayamak en iyisi silahı şakağa.”
Böyle sıkıntılarda
Kıvranır dururken, garip baba.
Kuzu çevirir pazarın gizli yankesicisi,
Kasabanın sahte büyüğü Etem Ağa.
Sonra gider bir de merkez camiye,
Yapmacık dualarla Allah'ı kandırmaya…
5.mart.1972, Pazar
Ürgüp
Kayıt Tarihi : 7.3.2007 20:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ziraatle uğraşmak ve geçinmek her coğrafyada her babayiğidin harcı değildir. Tarım üstü açık fabrikadır; bir yıl kuraklık kavurur emeği, diğer yıl çiçek dalındayken don alır ve baştan biter umutlar... Herşeye rağmen işler iyi gitti ve hasadı ambara döktünüz mü, rahatsınız artık öyle mi? Kazın ayağı öyle değil maalesef! Elmanın, patatesin, portakal ya da limonun yarısı da ambarda çürür, alacak olan tüccarı beklerken.. Rençberlik işte öyle birşey arkadaşlar! Rahmetli babam, amcamlar, dayım, eniştem hepsi de şiirde ki düşücelerle çok kışlar geçirdiler... Bütün bunları ve zor geçen kışları yaşadım Büyüklerine birlikte ben...

TÜM YORUMLAR (2)