Oyunumuz iki perde;
Baştan sona Tragedia,
Aşk acı ve gözyaşı.
Vardır belki hani comedia diyenler de.
Biraz sabredelim o en sonunda,
Finalde.
Konu: Ayrılan yollar.
Başrolde: Tanrı.
Figrasyon: Kullar.
- Haydi! Başlıyor dostlar.
- Açılıyor.. ve.. perde.
Ey tanrılar tanrısı zeus.
Bana bahçenden bir gül bile sunmadın,
Pınarlarından su.
Avlaklarından av vermedin.
Derdin nedir benimle.
Oysa beni ne çok severdin.
Kollarım artık bom boş,
Dudaklarım kurudu,
göz pınarlarımda ağlamaktan.
Kurtar beni ne olur yüreğimdeki bu acıdan…
-Bahçemin en güzel gülünü sana sundum,
Yüreğine tatmadığın kadarda sevgi koydum,
Ben sana cenneti,ve pınarlarını verdim,
Ben benden istediklerini önüne serdim…
Sen sen ne yaptın..
Sanırım haklı zeus,
Ben o gülü kokladım,
Ben o sulardan içtim,
Ben o avlardan avladım,
Ama onu kaybedeceğimi,
Onsuz kalacağımı bilemedim,
Sonsuza kadar sürer sandım,
Ah tanrım,tanrım,tanrım…
Ve ikinci perde…
Yüreğimde bir volkan,
Böğrümün sol yanında yanan,
Bedenimde kuduran,
Ateş çağlayanları var.
Acıların en yücesini vermiş zeus,
Yıldırımlar çakıyor,
Fırtınalar kopuyor,
Yağmur gibi içime akıyor gözyaşlarım,
Tarifi mümkün değil,
Yokluğun düğümlendi boğazıma,
Bir dönebilsem ta en başa,
Ne olur tanrıların tanrısı,
Bitmeyecek bu gülün acısı,
En başa dönelim,
Onu bana sunduğun ana,
Her şeye yeniden başlayalım…
Ve final…
Şimdi soruyorsun,
Benim rolüm nerde diyorsun,
İyide gülüm sen zaten,
Tanrıyı oynuyorsun…
Kayıt Tarihi : 28.1.2013 12:41:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!