I
Yağmur durmadan dökülür saçaklardan efsaneye
Gök, yıldızların kanlı gömleğini giyinir
Ölüm meydana düşmüştür artık
Yüreği oğul bir ana
korkuyla kaldırır başını harman yerinden
su kabına döker gözlerini kınalı bir gelin/ ölüm
meydana düşmüştür artık.
Bütün aşiretler kapatır penceresini
Başlığı fazlasıyla ödenmiştir oysa kız çocuklarının
Dağın, ırmağın bir de yağmurun yüzgörümlüğü verilmiştir.
Kapı aralığından sevmek kadar gelenektir bu
çayır çimene gözyaşı dökmek kadar insanca...
Göğün kanlı yanını umut Çömçegelin
sulara dön yüzünü/ senin yüzün
çokça benzer çıkmaz sokaklarına doğunun
coğrafyası yitik eşkıya türkülerine benzer sesin
Ellerin
öylesine eşsiz, öylesine kimselere benzersiz
okşayıverir tüfeği, ala geyik hançeri.
Bir alacakaranlıkta
mayın tarlasından, tel örgülerden
kulelerden bu yanda her şey
acının hançeresinde büyüyen her şey
kavgaya hazırlanır kayalıklar ardında./ Göğün
kanlı yanını unut Çömçegelin./ Bırak
yağmur durmadan dökülsün saçaklardan efsaneye.
II
Karanlıkta akan bir ırmak bu… Dinle:
sesim davudi bir ezandır, oturuşum oyalı başlık
hainliğin zekâtı çokça ucuzdur rakı sofralarında
üstelik/ ödeşme vaktidir: mermi patlar, dağ devrilir
ve devlet olanca sesiyle bağırır minarelerden
Karanlıkta akan bir ırmak bu… Dinle:
kimse barınamaz uzun zaman tenha yanında toprağın.
kertenkele terk eder kuyruğunu, yılan ıslığını eskitir.
ölüm ürpertmeye başlar kalbi, kan titreşir
siyasi bir geceye adını verir bu fırtınalar
Karanlıkta akan bir ırmak bu… Dinle:
Kavgamız, hayatın en güzel armağanıdır bize.
bunu sen çok iyi bilirsin
hiç olmazsa çıkmaz sokaklardan bilirsin.
beynimiz ağır–aksak bir haraçtır
ağır–aksak bir kavim, erişkin bir peygamber
Karanlıkta akan bir ırmak bu… Dinle:
insanı ışıtacak bütün sözler bir rahlede kapanmıştır
bir bulutun ardındadır ay/ kar, rengini çoktan unutmuştur
nice sonra/ bir yol çıkıp gider tespihlerin şakırtısından
geç de olsa anlarsın: karanlıkta parlayan bir silah bu…
III
Ölüm, apoletler ve büyük törenlerle yaklaşıyor doğuya
katil bir tabancayla, namlunun korkutan çeliğiyle
yağlı kasaturalar ve büyük endüstri düşünceleriyle
Yumuşak ve delikli yerlerinle cezalandırıldın Çömçe!
Kan soğudu
yara kapandı
eşkıyanın taziyesi de unutuldu belki
Demiri işleyen
ve dostu kucaklayan ellerinle cezalandırıldın
gurbete çıkmış türkülerinle
ayaklarının altıyla
dilini unutmuş ulusunla
beyninle Çömçe
korkuyu ve direnişi barındıran safir beyninle! ...
Ölümün
büyük törenler ve apoletlerle yaklaştığını gördük doğuya
susku bir yanda duruyordu, çığlık öte yanda
zincir bir yandaydı, hançer bir yanda
Kayıt Tarihi : 2.9.2015 18:17:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!