Adem peygamberle başladı nurun,
Çölün ortasında hazine Kâbe!
Asırlara yansır senin huzurun,
Mekke çukurunda hazine Kâbe!
Adem babamız ki temeli attı,
İbrahim peygamber damını çattı,
Rasülullah gelip nurunu kattı,
Çölün ortasında hazine Kâbe!
Gözyaşı vadisi, tek nokta tek sır (*1)
Nurun bozulamaz geçse bin asır,
Muhammet gelmeden bekledin hazır,
Çölün ortasında hazine Kâbe!
Senin suretinde secdeye durup,
Fikir zamanını Kâbe’ye kurup,
İçinde ki batıl putları kırıp,
İbrahim’in evi, hazine Kâbe!
Milyonlarca mümin sana akıyor,
Kıblemiz, ruhumuz sana bakıyor,
Seni gören gözler gönül yakıyor,
Bekke çöllerinde hazine Kâbe (*2)
Aşk seni çözmeye kâfi gelemez,
Maliki bilmeyen, seni bilemez,
Gönül senden başka bir yön dilemez,
Batha çukurunda hazine Kâbe (*3)
Seni kucaklamış, Mekke’ye varmak,
Remz-i hakikatle secdeye durmak,
İslam denizinde en büyük mihrak,
Çölün ortasında hazine Kâbe!
Tek noktaya halkı toplayan nursun,
Evreni sır ile kaplayan nursun,
Asla bir benzeri olmayan nursun,
Hakikat mihrakı, Beytullah Kâbe!
___SEVDAZAN___
Mustafa Çelebi ÇETİNKAYA
18 Mart 2008 /10:10
*1 ve *2= Davut Peygambere ait Zebur’un 86’ncı mezmurunda şu kayıt var:
“Senin evine giden yollara gönül bağlamış adam Bekke vadisinden geçerken...”
Sonradan Yahudiler, Mekke ve Kâbe’yi, semavî kitaplarda azizleştiren bu kelimeyi, Mekke şehriyle alâkasız, mücerred gözyaşı manasına gelen bir mefhum diye tevile kalkışacaklardır. Hatta (Bekke) kelimesi muharref kitapta mezmurlardan da çıkarılacak, yerinde sadece “Gözyaşı vadisi” diye mücerret bir delâlet bırakılacak, fakat “Kitab-ı Mukaddes”lerinin bazı tercümelerinde (Bekke) yine görünecektir.
Şu muhakkak ve Kur’ân ile sabit ki; Mekke’nin asıl ismi Bekke...dir.
N.F. KISAKÜREK – Çöle İnen Nur
*3= Kentin yer aldığı boğazın, merkezinde bir çöküntü vardır ki buraya Batn-ı Mekke (Mekke Çukuru) denilir. Bu yerin ortasında bulunan alçak kısımlara Bathâ... denir.
Mustafa Çelebi ÇetinkayaKayıt Tarihi : 18.3.2008 11:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adem peygamberle başlayıp, İbrahim peygamberle şekil alan ve Allahın sevgilisi peygamber efendimiz Hz. Muhammet (s.a.s) ile nur bulan...
bu öyle bir hikayedir ki....