Sen çöl ortasında kaynayıp çıkan
Bir pınara benzersin
Bense sana kavuşması mümkün olmayan,
Bir çöl çiçeğiyim.
Evet, çöl ortasında yalnız başına kalmış,
Sararıp solmakta olan,
Bir çöl çiçeği.
Ama güneşin kasıp kavurmasından,
Sıcak rüzgarların altında kalmaktan,
Susuzluktan yanmaktan değil,
Beni fark etmeden,
Etrafında suya ihtiyacı olmayan,
Bitkileri, kurumuş dikenleri, faydasız kumları,
Sulaya- sulaya akmakta olan,
Su aşkıyla yanıyorum.
Yani senin aşkınla.
Evet, aşkınla yanıyorum.
Ama sen beni fark etmiyorsun.
Halbuki senin bir damla suyunun kıymetini,
Benim kadar bilen ikinci bir bitki,
İkinci bir çiçek hayatta olmaz.
Çünkü ben başka bitkiler gibi,
Bedenimin suya ihtiyacı olduğu için,
Hayatta kalmak için değil,
Seni sevdiğim için,
Aşkınla yandığım için.
Ama bu mümkün değil,
Çünkü aramızda geçilmez bir çöl,
Gözü kör olan aşkın bile
Göre bileceği bir duvar var.
Tabiat hatası,
Oysa tabiatı güzelleştiren sudur, çiçektir,
Çiçek suya kavuşursa tabi.
Ayrı düşerlerse,
Su ile çiçek mutluluğunu,
Tabiat güzelliğini kaybeder.
Şimdi olduğu gibi.
Ama olsun, uzaktan da olsa,
Senin güzelliğini, coşkulu kaynamanı,
Musiki ahengini, büyüleyici sesini,
Bana değil, başkalara hayat verip akışını,
Seyrede -seyrede seve -seve,
Sararıp solmaya razıyım.
Kayıt Tarihi : 13.9.2007 16:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!