Biz,
“Ucuz” işçileriydik,
Aşk’ın….
Çabuk soğurdu terimiz,
Kolay nasırlaşırdı ellerimiz.
Yüreğimiz..
Ah o yüreğimiz…
Giremezdi her yükün altına,
Biliyorsun………
Hikayenin sonu……
Adam ayakta duruyordu…Omzunu bir duvara yaslamış, eli çenesinde, düşünceli bakışlarla, kadına baktı…Yere çömelmişti kadın…Elin de kırık bir dal parçası…Sol yanında kırık bir gönül…
Önce daireler çizdi…Helezona benziyordu çizdiği şekiller…Sonra hepsini birleştirdi…Şimdi bir kuyu olmuştu sanki…Bakışlarını önce adama, sonra tekrar kumlara çevirdi…Tek bir hareket daha yaptı.. Ayağa kalktı…Adamla arasına düz bir çizgi çekti…Tek bir düz çizgi…
Sonra konuştu kadın…”Ben” dedi….” Çizginin gerisine düştü söylediği…”
Sevdim seni…Ant olsun sevdim…….” Çizginin öbür yanındaydı sevdiği…”
Ben ki bedevi kadın…
Bu çöllerin açmayan gülü…
Sana gönül verdim…………………..” Çizginin arkasında kaldı adama verdiği…”
Sen ki dedi…
Beni buldun…
Yiğitsin…Er’sin…
Ama görmez misin? ...
Bir yabani hatunum işte…
Benim neyime vuruldun? …………….“ Çizginin ötesinde yankılandı sesi….”
Adam hiç konuşmadı önce..Duvarın dibine çöktü..Bakışlarını gökyüzüne çevirdi.. ”Ah kadın! ” dedi…Bilemedim…Duymak yetmezdi bana…Seyre dalmak gözlerini…Ve anlamak…En derinden algılamak hislerini… “Ah kadın! ” dedi…Bilemedim…Oysa ki ben…Dokunmak isterim…Koklamak isterim…Gülüşün değer yüzüme lakin, teskin olmazdım ben…Arsızdır Aşk’ımın gizli köşesi…O kuytuda senle gülüm…Sevişmek isterim…”Ah kadın! …” dedi…Bilemedim…Sen öyle kolay çizdin ya üstümü benim…
Ben onca uğraştım da…Elim varmadı…Ben çizemedim…
Bire bin veren susuz başak tarlası,
Duvarda çifte namlu, eski bir tüfek,
Kolu kanadı kırık mangal bir yürek…
Seni sevmesem böyle sürçmezdi dilim,
Yenilmezdim böyle kolay, böyle buruk,
Yorgun şimdi silik, bütün sevişmelerim…
Seni sevdiğim için akşam,
Seni sevdiğim için gece,
Seni sevdiğim için kelam…
Seni sevdiğim için güzel,
Seni sevdiğim için sustuğum hece…
Gitmek, ne çok bildiğimdir bilsen,
Durabilmek oysa, vakitsiz, zamansız,
Çakılıp kalmak düşüncelere aklımda sen…
Seni sevmesem erteler miydim ölümü,
Bekletir miydim pusuda yatmış olanı,
Sular mıydım bahçemde tomurcuk gülümü….
Seni sevdiğim için orman,
Seni sevdiğim için dağ,
Seni sevdiğim için çöl…
Seni sevdiğim için gökyüzü,
Seni sevdiğim için bulut
Seni sevdiğim için yağmur …
Uzak dur diyorsun, ben böyle de severim,
Uzak dur diyorsun güzel, yaklaşma bana,
Ateş yakma kuytularıma, rüzgarım sert eser benim…
Tutuşur eteklerim,
Sıcağıma alıştırma kendini,
Yiğidim, Er’im,
Aldanma…
Ben kolay sönerim…..
Bak kadın…İyi bak gözlerime…Taze yosun kokan gözelerime…Tuz kokan terime…Yüreğime…Seni sevdiğim için ayaklarımda biriken kum…Seni sevdiğim için omuzlarımda yük,ertelenmiş yollardan arta kalan yorgunluğum. De hadi bana…De ki“Git adam…” Dön kendi sularına…Çekil dalgalarına..
Bak kadın…İyi bak gözlerime…Yusuf’um ben…Çektiğin çizginin ardında ki kuyuda…Kalamam… Kalamam yüreğinde gösterdiğin o karanlık kuytuda…Ama zindanı da tanırım ben…Sarayı da… Seni sevdiğim için vazgeçtim dünümden….. Seni sevdiğim için geçtim düşmanımdan, dostumdan, sevdiğimden…Seni sevdiğim için dindi fırtınam…Seni sevdiğim için durdu kanım…Kapandı yaram..
Şimdi diyorsun ki…
Uzak dur…Ama yakınımda kal…Benim yüreğim de olmalısın…Yüreğim dolu lakin, yer bulmalısın…Uzak dur…Gitme ama…Gidersen iflah olmaz bu gönül…Ben ki dünden arta kalan bir enkaz…Suya hasret yalnız bir gül…. Gidersen…Bu yürek buna dayanmaz….
Sevgi neydi kadın…
Niyeydi…Neredeydi…
Aşk kimeydi kadın…
Sende mi…Bende mi yoksa…
Kimdeydi?
Seni sevdiğim içindi sorular…
Bulduğum cevaplar…
Doğrular…Yanlışlar…Yanılgılar…
Seni sevdiğim içindi uykular, uyanışlar….
Erkenci sözler…Geç kalan dokunuşlar…
Bak kadın…
İyi bak gözlerime…
Yusuf’um ben…
Züleyha ’dan geçtim…
Bu çöle düştüm…
Dar gelir yüreğinin kuytusu bana…
Kuyudan çıkmış yorgun bir bedenim…
Sığmam zindanına…
Rüzgarı dinledi adam…Hani nedendir bilinmez…
Garip bir tebessüm belirdi dudağında…Kadına baktı…
Sonra gitti…Sahilde duran bütün gemileri tek tek yaktı…
Seni sevdiğim içindi dedi…Her şey seni sevdiğim içindi..
Yürüdü gitti…Geriye yalnızca..Ayak izlerini bıraktı...” Çizginin diğer tarafında”
Kadındı sonuçta.Sevdiği kadın.Bir gün anlayacaktı..” Çizgi kaybolduğunda”
Seni sevmesem, durmazdım bu yerde,
Anlatmazdım suya, toprağa hikayemi,
Deva aramazdım yüz vermezdim bu derde…
Gitmek, ne çok bildiğimdir bilsen,
Durabilmekti oysa, dinlenebilmek,
Yar kokusunda, bir nefes özlemdin sen…
Seni sevdiğim içindi, düşünmek,
Seni sevdiğim içindi, uykusuz kalmak,
Seni sevdiğim içindi, sana yorulmak…
Seni sevdiğim içindi, yaralanmak,
Seni sevdiğim içindi, kavgaya girmek,
Seni sevdiğim içindi, ölümüne
Bile bile bu kavgada yenilmek……..
Seni sevmesem……………..
Söyler miydim sanıyorsun….
Bıçak benim etimi kesti,
Lakin iyi bak yüreğine………
Sen de kanıyorsun………….
*Tayfun Talipoğlu’ nun “Lokman Hekimin Sev Dediği” adlı şiirden esinlenerek yazılmıştır...
Uğur Deniz ÜlkegülKayıt Tarihi : 6.3.2005 22:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Uğur Deniz Ülkegül](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/03/06/col-hikayeleri-2-son.jpg)
Bu güzel şiirinizi, wwww.ultrailan.com sitesinin şiir bölümündede görmek isteriz.Başarılarınızın artarak devamını diler ,saygılarımı sunarım.
Dr İbrahim Necati Günay
TÜM YORUMLAR (2)