Sana ben sekizinci gün olmak isterdim
Bırakırdım satır aralarını
Sesini duymak için işaretlerdim notaları
Zamana düşmen için susardım
Sızman için hayatıma
Büyümek için seninle
Sustukça susardım!
Sana ben otuzüçüncü gün olmak isterdim
Bırakırdım ayların derinliklerine incileri
Sıyırmak için karanlıkları
Benden bir parça kalsın diye
Düş tınısıyla güftelerdim aşkımı
Korkulardan arınmış yarınlar için
Yıldızlarla gelirdim can yatağına!
Sana ben sazının son teli olmak isterdim
Sorgusuz sualleri anlatmak için
Bırakırdım sana sözsüz boyutları
Benden bir parça kalsın diye
Son nefesime tutuklardım mutlu ol demeyi
Sen benim son duam tek nefesim
Anlatmak için zamanı
Yaprak dökümü zorlanmışlıkları
Sil baştan yazmak için
Bırakırdım sana gözlerimi!
Ve ben
Senden uzak dursun diye
Yakardım perdelenmiş sesimle
Avuçlarıma sığmayan sızıyı
Senden bir parça kalsın diye
Arabesk şarabını yudumlayan
Tütün sarısı sehere
Bırakırdım sevda yanığı şarkıları!
Sana ben yirmibeşinci saat olmak isterdim
Dinlerken yedi gün yıldızları
Anlatırdım ayrılık ötesi gizli sırları
Güneşin eteklerinde
Kazımak için selamsız tümceleri
Sokardım akrep sinesine yalanları!
Sen bana son aydınlık olman için
Ben sana son gecen olmak isterdim
Ezmek için ayrılıkları
Süzülürdüm toprağın yeşiline
Sustururdum rüzgarı
Sustururdum bulutların çığlıklarını!
Kan damlamadan gözlerimden
Ruh bedenimden göç etmeden
Suçlarımın affına sığınır
Doğmak yeniden doğmak için
Kalırdım güneş kundağında!
Sana ben son vuslat şehri olmak için
Yağmura açardım hasreti
Çıkarmak için yitik dünyanın keşkelerini
Savrulsun diye ay trenine binmiş yıldızlar
Beni sana yazar
Dört duvar olurdum
Gel diyen sokaklara!
Siyah gizemin saklı bekleyişi
Korkma dolunay gözlerimden
Çuvalı yırtılmış gecelerde
Çaresizliğe köprü olmak için
Andıkça döktüm
Döktükçe parladı sevdalar!
Sana ben onüçüncü ay olmak isterdim
Dile gelirdi takvimsiz zaman
Çağlardı Ferhat yaşları
Anlatırdı sana dağlar ay geceleri
Benden bir parça kalsın diye
Sarılırdı dünya beline
Mecnun soluğunda çöl çığlıkları!
Söyle sevgili aşk koru düşerse dile
Söyle kaç yıl kaç mevsim düşer gönüle
Birde yapılsa da açıklamalar
Anlamda anlamsızlığa düşer
Seyrialem seyrine dalar elem geceler
Ve o an anlığın divaneliğinde
Dinginliğini kaybeder beden
Ve sen candan öte can
Hatırlatırken seni sokaklar
Sıfırlaşan zaman soluğunda
Yeşil yağmurlar yosunlaşır
Ve şimdi sen
Buğulu tuzakların hazan hikayesi
Ve sen candan öte can
Sayma cehelatine düşse de bilge takvim
Kamaşan pırıltılardan kayma
Gözlerimin çoğalan dalgın bakışı
Şimdi artık ben
Yakınlaşan uzağının son dokusuyum
Yazma beni göz simsarı bakışlara
Çünkü ben
Kirpiklerinde karı eritmek için
Son dokunuşun
Nabzına yakın son mevsiminim
Kayıt Tarihi : 27.2.2010 02:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)