Kasıntılıktan eklem yerleri kireçlenmiş, beğenmez kimseyi.
Darmadağınık duygular içinde yüzerken güya haklar herkesi.
Sen gölgemin oynaşmasıyla cebelleşen şirin şebek,
Emirler ve ithamlar yağdır dur, alıp alıp ver kendi kendine,
Ben gölgelerin sahibi, hayatın içgüdülerinin gülümseyişi,
Sen dışgüdülerinin esiri, değeryargılarının pençesi…
Sen günahımı ala ala bitiren,
Sen sevabımı göremeyip hayaTINdan eden,
Blöfe pas, reste rest, çok ta TINN!
*****
Hesabı kitabı sever, onca hesapların ve kitapların arasına
Dipnotlar koyar bana dair, cümle cümle, yığın yığın.
Tekrarlar eder içinde, beş kere, on kere sıkılmadan baygın baygın,
Sen yapaylıkların tercihi, yüzeyselliklerin esiri,
Ben senin içinde büyüttüğün altından sarayların sefiri
Sen rüyalarımın köpükten perisi,
Ben köpükler krallığının beyaz taçlı veziri,
Vezirse Vezir, Şahsa Şah, çok ta TINN!
*****
Ben baymayan bayan arayıp dururken koca hayatın ilmikleri arasında,
Sen ürkmeyen erkek ara dur içindeki uçsuz bucaksız esaretinin kılavuzluğuna.
Baktın mı! içindeki esaretinin, pranga izlerine orda ne yazar,
Her yeni yılın Nevbaharında güzler gördükçe, ne yazar!
Ben virgül ektikçe öyküye, sen nokta koymuşsun,
virgülse virgül, noktaysa nokta; çok ta TIN!
28 Kasım 2010 / Bigadia Balıkesir
Ahmet Emin FidanKayıt Tarihi : 28.7.2013 22:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Oyy, oyyyy, Ne çok içli bir şiir. Peşimde dolanan bir prenses görünümlü kişinin kendini ağırdan satmasına karşı dökülmüş nağmeler.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!