Yola çıktım erkenden, haram ettim uykuyu
Yükselmeye başlarken güneş bir mızrak boyu
Şehirler arşınladım, dağlar tepeler aştım
Bu kadar mesafeyi nasıl yürüdüm, şaştım
Zaman can çekişirken yavaş yavaş gurupta
Üç beş dakika olsun dinlenmedim durup da
Yorulunca değneğim sırtımda dinlendirdim
İpe sapa gelmeyen türküler seslendirdim
Bir gecelik uygun yer bakınırken yakında
Mola verdim nihayet bir otel kapısında
Kasvetli, yorgun bina kaç savaş görmüş derken
Buluverdim kendimi bir an hesap öderken
Numara yirmi yedi, yukarı çık iki kat
Daracık merdivenler küf kokulu hakikat
Hacet yok anahtara, kapı hafif aralık
Loş ışıklar altında pek bir tuhaf ortalık
Her yer darmadağınık, terk edilmiş bir oda
Kaç yıl aradan sonra bir yolcu uğramakta
Köşede kırık masa, tozlu sandalye bir de
Döşeği saymıyorum kaybolup gitmiş kirde
Nuh Nebi zamanından kalma eski bir kiler
Kapaklarında belli belirsiz iniltiler
Kupkuru testi sakin kenarında bardağı
Sahiplenmiş besbelli topal örümcek ağı
Pencereler kaplanmış sararmış kâğıtlarla
Rüzgâr esmeye görsün dövünür ağıtlarla
Ay çıkmadı bir türlü, aklım karmakarışık
Cılız bir yıldız kadar neden titremez ışık
Renkler kayboldu birden eşyalar silikleşti
Gölgeler korkunç bir dev duvarlarda dikleşti
İçime korku dağı yüklerken karaltılar
Pencerenin önünde havalandı martılar
Çiçeklerle işlenmiş perdelerde gizli el
Sokakları delice kamçılar hoyrat bir yel
Büzülmüş bir köşede korku ile beklerim
Bu korku içimde dağ büyür göz bebeklerim
Boşalır vücudumdan soğuk soğuk ince ter
Dilim tutulur birden, elim ayağım titrer
Bu kâbus nasıl biter, nasıl tükenir gece
Yatağıma sokulur bir sürü kambur cüce
Dönüyor rakkaseler el ele bir çemberde
Bu halkanın içinde Arzu da var Kamber de
Kollarımdan tutarken ömrümden gitti ömür
Yatağımdan fırladım, rüya imiş çok şükür
İstanbul/2017
(Teşehhüt Miktarı 2020)
Ali Havan
Kayıt Tarihi : 24.1.2021 21:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!