Çocuğun sesinde hüzün saklıydı,
Titredi, yutkundu bir iki kere...
Neyin var, ne oldu diyecek oldum,
Çakılıp kalmışım epeyce süre.
Gariplik künyedir, gözde gizlidir,
Sözden anlaşılmaz, özde gizlidir,
Yoklukla tanıştır, azda gizlidir,
Yığılıp devrildi olduğu yere.
Yüzü sararmıştı, açtı belki de,
Hayatından bıktı, geçti belki de,
Yaşamak ölmekten güçtü belki de,
Avucunu açtım, elleri yara.
Yaşı on altı var, belki on yedi,
Yutkundu, zorlandı, bir şeyler dedi,
İşçiymiş fırında, Yusuf'muş adı,
Paklamaz kirini bir azgın dere.
Sorduk kardeş ne'n var, ne oldu sana,
Karnın mı aç, hasta mısın de bana,
Nerelisin, köyün, mahlen ne yana,
Çıkmadı cebinden üç kuruş para...
Kendine gelmeye başladı biraz,
Kirli tırnağını dişledi biraz,
Ne hayaller kurdu, düşledi biraz,
Adı Yusuf imiş, soyadı Kara.
Biriktiler tüm mahalle milleti
Sara imiş bu garibin illeti,
Faydalısı, faydasızı ve iti,
Doktorculuk oynadılar bir ara.
İnsanlık ölmedi daha çok şükür,
Yalanım var ise yüzüme tükür,
Olsa da cüzdan boş, terek tam takır,
Bu kifayet eder bize bir süre.
Kayıt Tarihi : 3.7.2009 01:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!