Çok severim çok, öyle çok severim ki severim;
Hem özlerim, Taşköprü'den Seyhan'a bakmayı...
Akmayı, bazen tarihin koynuna dolup akmayı!
Bir de kişneyip duran atıma çifte urgan takmayı!
Arayıp bakarım, kızıl akşamlarda Taşköprü'den,
Kızlı analı geçenleri çok özlerim, çok severim!
Kimse sormasın bana unutamam, o nasırlı elleri,
Bilirim; bir an, niçin yere bakar ışıltılı gözleri!
Duyar fısıltılı sözlerini çok överim, çok severim!
Bağrımı delen uğultulu bir ses gelir Taşköprü'den
Niçin? Olduğum yerde donakalıp tir tir titrerim!
(24.11.2014 15.00 – Adana)
Arif TatarKayıt Tarihi : 7.1.2015 11:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Adana’da duyduğum ilk ses! Ama onlar yok! Şafaklar bile yalnız… Yağmurlar bile şıpırtısız… Akşam, süzülür bir gölge sessiz sedasız! Eskimiş kırık dökük bir ahşap kapıya yazılı; “Neredesin vefasız? ! ” Şadırvanda oturur biri yalnız… Yine fısıltılı bir ses!
1800 lü yıllarda memleketinden ayrı, uzak diyarlarda yaşayan insanların kendi vatanlarına duydukları hasret ile şiddetli özlem duygusuyla, sararıp solmaları gibi ruhsal ve bedensel çöküşe verilen hastalık ismi imiş.
Sizin güzel şiirinizde de memleket hasreti geçmişe özlem duygusu var.
Memleket özlemini hiç bir duygu tam olarak anlatamaz.Bunu ancak ayrı kalanlar bilir.
10 puanımla kutluyorum.
Selamlar.
Vatanımızın her yeri cennet gibi değilmi hocam.
Yüreğinize sağlık,etkileyici bir şiir okudum.
TÜM YORUMLAR (20)