* Leyla Erbil - Mektup Aşkları: Birbirleriyle aynı kişide kesişen hayatların sadece mektuplarla açığa çıkan büyük trajedisi. Yazılmasının üzerinden epey zaman geçen ve nedense ıskalanan bu kitap post-modern edebiyatımızın en güçlü yazarlarından Leyla Erbil'in olgunluk dönemi eseri olarak nitelenebilir. Tek ilkesi ikiyüzlülük olan bir toplumda ahlaklı olabilmek mümkün müdür? sorusuna yanıt arayan Erbil, mektuplarla birlikte akan hikayede derin sorgulamalar yapmamıza da vesile olmakta. Mutlu bir beraberliği olanlar bu kitaptan uzak dursun, çünkü aşk denen şeyi de ciddi ciddi sorgulatmakta insana..
*Albert Cossery - Tanrının Unuttuğu İnsanlar: 1900'ların başında doğan Cossery Mısır edebiyatının en özgün ve marjinal yazarlarının başında gelmektedir.Ülkemizde pek tanınmamakla birlikte (nedense hiç şaşırmadım) özellikle A.Camus gibi varoluşçuları derinden etkilrmiştir. Bu küçük hikaye kitabında ülkesinin üzerine çöken pesimizm ve sefaletle hesaplaşan Cossery gelenekle modern arasında sıkışan "her çağın insanı" nın da profilini çizmektedir. Yeni ve rahatsız edici yazarlarla tanışmak isteyenlere..
*Y.Hakan Erdem - Kitabı-ı Duvduvani: Tarihi fantastik mizahi aşk bilim kurgusu.. Bütün türleri harmanlayan Erdem bir taraftan Ecovari bir tavırla genel kültür şovu yaparken bir taratan da dille ve bizle dalgasını geçiyor. Özellikle gotik eğlenceden hoşlananlara..
*Peter Ackroyd - Oscar Wilde'nin Son Vasiyeti: Gelmiş geçmiş en büyük edebiyatçılardan olan Wilde'nin sıradışı hayatının sıradışı bir başka yazar tarafından kaleme alındığı bir baş yapıt. Paris'teki bir otel odasında, yalnızlık ve çaresizlik içinde ölen ünlü yazara ilgi duyan ya da tanışmak isteyen herkes için bulunmaz bir başlangıç fırsatı. Eğer hiç Oscar Wilde kitabı okumadıysanız onun dünyasına girebilmek için daha iyi bir seçenek bulamazsınız.Ayrıca tamamen özel bir nedenden dolayı bir süredir en sevdiğim kitap olmuş durumdadır kendisi. Gerçek tutunamayanlar için samimi bir yol arkadaşı..
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim