O kadar şaşırtıcı ki, şaşkın halimizi bile daha şaşırtacak şeyler öğreniyoruz.
Allah aklımıza mukayit olmaya teşvik etsin bizleri.
Akla takılan soru şu: Deneyim nedir?
Deneyimleyemediğimiz her şeyin, bizlere ne faydası var?
Misal: ‘’Bir elma görüyorsunuz, bu elmaya çok tatlı diyorsunuz’’
Çünkü önceden elma yediniz, biliyorsunuz tadını.
Yani deneyimlediniz.
Ama, deneyimlediğiniz elma ile, tarif ettiğiniz elmanın tadı tutmuyor ise (!)
İşte o vakit, yanıldınız demektir.
İnsan AN’da deneyimledikleri ile söz edebilir.
Geçmişte yaşanan, rivayet türü hadiseler vuku bulurken yanlarında değildik, kısacası deneyimleyemedik.
Kısacası, insan sadece ve sadece deneyimlediği, yaşadığı hissettiği olayları ve düşünceleri tarif etmeli.
Çünkü, olayları yaşayan yoksa (yani biz yaşamamışsak) bize göre gerçek değildir.
Ancak bizlerin yaşadıkları gerçektir.
Bunun tam tersini kullanan kesimler, toplum psikolojisi altında cemaatleşerek buradan menfaat elde etmekle izahat olunur.
Akli düşünmek, insana şarttır, ama yaşadıklarını ‘’bizzat deneyimlediklerini’’, gerisi kendi değirmenine değil, başkasının değirmenine su akıtır.
İnsan kendi yaşamadıklarından mesul değildir. (Deneyimleyemediklerinden)
Geçmiş insanların deneyimleri ve tecrübeleri sadece ve sadece, O anda onlar için geçerlidir.
Günümüze ve AN’da yaşadıklarımıza bir şey katmıyor ise, kuru gürültüdür.
Vahiyler, zaman ve AN’dan münezzeh olduğu için her AN deneyim için yeterlidir.
AN’ı deneyimleyemeyen insan, rivayetten kendini değerlendirip, bir aidatlık ihtiyacı duyar.
Oysa ihtiyaç olan ise görmediği zamanları kapsayan, sonsuzun maverası kendisidir.
Emrah Bekci 2Kayıt Tarihi : 30.10.2013 19:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!