Çok Samimi Sorular ile Özelleştirme Eleş ...

Osmanlı İmparatorluğu, dinci padişahların beceriksiz yönetimi sayesinde özelleştirme benzeri yöntemlerle üretim ve hizmet araçlarının düşmanın eline geçmesi galata bankerlerinin talanı ile gerçekleşti ve devlet tarih oldu. Abdülmecid, Abdülhamid, Vahdettin süreci aynı Selçuklu devleti zamanında Keyhüsrev, Keykubat devri sonrası devletin yıkıldığı gibi. Arap ve Fars kültürü din adına siyasi faaliyetler ile iki devlet kaybettik.

Sümerlerin Arap akad tarafından yutulması tecrübesine rağmen Türkiye Cumhuriyeti Adnan Menderes, Turgut Özal, Kenan Evren, Süleyman Demirel, Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan ile aynı kederi yaşıyor.

Mustafa Kemal Atatürk Anadolu topraklarını Türk ulusunun direnişi ile kurtardı ve aynı son bir daha yaşanmasın diye devrim yaparak Türkiye Cumhuriyetini kurdu.

O bankerleri Mustafa Kemal Atatürk sonrası Adnan Menderes beslemeye başladı, diğer her gelen büyüttü son yirmi yılda adeta bizi bitirmeye yemin edercesine saldırıya geçtiler. Her mahallede bir milyoner üretimi ile talanı özelleştirme ile tamamlamış devlet yok şirk var diyerek haddini aşan batı çetesi yararına düşmanlık ile yine karşımızdalar.

Son dinciler özelleştirme talanı ile üretim ve hizmet araçlarının tümünü yok pahasına bu bankerlere satarak aynı sonu yaşatma tehlikesi ile Türk ulusunu ve devletini karşı karşıya bıraktılar.

Yetmedi yabancıya mülk, toprak, maden ruhsatları ve yurttaşlık sattılar.

Akadlar benzeri emperyalizmin bir projesi kapsamında Suriye'den Arap göçmen getirerek aynı sonu ülkemize yaşatmak istiyorlar.

Sanatçı Müfit Saçıntı Mustafa Ali’den şeker gibi samimi sorular adı altında çok dikkat çekici bir özelleştirme eleştirisi yapmış. Mandıra Filozofu olarak tanınır Müfit bey. Sanatçı böyle olur.

En son şeker fabrikalarını haraç mezat satarak yüzde yüz ithalata ve borca bağımlı ülke yaptılar.

1- Madem şeker fabrikaları zarar ediyor, neden özel şirketler zarar eden fabrikaları almak istiyor? Enayi mi bunlar, geri zekalı mı? Zarar önlenebilir bir şeyse devlet neden önleyemiyor? Önlenebilir zararı önlemeyenler için kanuni işlem yapılacak mı?

2. Madem özel şirketlerin fabrika alcak parası var, neden o parayla yeni fabrika açmıyorlar?Madem bu işler vatana millete hizmet için yapılıyor, yeni fabrika açmak vatana millete daha büyük hizmet değil mi?Üretim fazlası olursa "milli şekeri" dünyaya yedirmek daha milli değil mi ?

3- Madem "ortak mal"ı satmak için tüm ortakların, baba malını satmak için tüm kardeşlerin onayı gerekiyor, kamu malını satmak için tüm kamunun onayı gerekmiyor mu? Kamunun malının satılmasına, kamunun bir bölümünün dahi itiraz etmesi satışın meşruluğuna gölge düşürmüyor mu?

Bir vatandaş olarak samimiyetle merak ediyorum. Tabii ki bu sorulara kendi yanıtlarım var ama ben yetkililerin yanıtını merak ediyorum... O yüzden benim gibi düşünmeyen arkadaşlar, yetkili değilerse bana yanıt vermek için güzel enerjilerini harcamasın lütfen.

Osmanlı imparatorluğu da özelleştirme benzeri bir talan ile tarihe karıştı.

Tarih ders olmuş olanlara değil, ders almak isteyenlere en iyi öğretmendir.