İstanbul,
Perşembe akşamı,
Ve güz.
Dışarıda yağmur, dışarısı serin,
Örtmüşüm camlarını odamın,
Ekim ekimliğini yapıyor,
Bir burukluk ekiyor,
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim