ÇOK HAKLISIN ÇOOK....
Soruşturmamın bittiği gün
Alelacele kesilmişti ilişiğim
Kağıt üzerinde lüzum üzerine yer değiştirmeydi bunun adı
Bilineniyse sürgün
Ne suçum vardı ne de eksiğim ama
Çıkarına ters düşmüştüm müdürün
İki ayı geçti sürgün yerine taşınalı
Şimdi aralık ayının tam ortası
Soğuk bir gecenin
Karlı kasvetli sabahı
Sırtımda palto, elimde şemsiye
İşe gidiyorum
Hava soğuk mu soğuk
Canım sıkkın
moralim bozuk
Ayaklarımı ıslatmamak için
Sekerek yürüyorum
Biran bir noktaya takıldı gözüm
O da ne
Ne görüyorum
Bir çocuk ağlıyor duvar dibinde
Ya onunda
Ya da onbirinde
Sırtında sadece eski bir kazak
Bu kış gününde
Çıplak aykları soğuktan morarmış
Tir tir titriyor
Garibim bir ayağını
Diğer ayağının üstüne basmış
Suratları kızarmış
Elleri koltuklarının altında
Gözyaşları sümüğe karışmış
Bir dükkan saçağının altında
Sığınmış
Büzülmüş kalmış
Kanım dondu birden irkildim
O anda oğlum geldi aklıma
Onun yerinde düşündüm
Saçak altında ki çocuk gibi
Ben de titredim
O çocuğu orada o halde
Bırakıpta gidemezdim
İlk iki dersim boştu
Eriyen kar sularını geçerek yanına vardım
Çocuğa uzun uzun baktım
Can bir çocuk
Çok da sevimliydi
Ağlamış olmalıydı
İri yeşil gözleri
Hala nemliydi
Kanım kaynadı çocuğa
Tutup kucaklamak
O iri yeşil gözlerinden
Öpmek geldi içimden
Yapamadım
Bir an druakladım
Çünkü
Ban bakan o gözlerde
Buz gibi bir bakış gördüm
Sitem gördüm
Öfke gördüm
Hınç gördüm
Nedenini o an
düşünemedim
Ne yapacağımı
Nasıl davranacağımı
Bilemedim
Ağladığını görmememi istemiyordu
Başını çevirdi
Kazağının kollarına gözlerini sildi
Saçaktan akan yağmur suyuyla
Burnunu temizleyip
Yine o saçağın alına gelip sindi
O soğuk bakışlar hala gözlerindeydi
Belli ki
Benim orada bulunmam
Onu rahatsız ediyordu
Bir süre konuşamadım
Diyecek söz bulamadım
Elimin ayağımın titrediğini hissettim
Kendimi toparlayıp
Bilinen soruları yönelttim
Annen baban evin yok mu senin yavrum
Bu soğukta burada ne yaıyorsun
Hiç tepki göstermedi
Duymadı herhalde diye düşündüm
Haydi gel yavrum
Evine götüreyim seni
Burada hasta olacaksın diyerek
Varıp başını okşamak istedim
Suratı birden değişti
Git be başımdan der gibi
Ellerimi iteledi
Dah çok şaşırdım
Ben hep küçük yerlerde çalışmış
Hiç sokak çocuğu görmemiş
Hiç rastlamamamıştım.
Anlatılan sokak çocuklarına da
hiç benzemiyordu
Çok üzlüyordum çocuğun haline
İçim eziliyordu
Kollarından tutup
Şansımı bir kezdaha denemek istedim
Bırak lan kollarımı
Sözleriyle irkildim
Geri çekildim
Tokat gibi geldi bu sözler bana
Çok kötü azarlanmıştım
On yaşındaki çocuk tarafından
Aşağılanmıştım
Çok zoruma gitti doğrusu içerledim
Hadi lan sıpa
Ne halin varsa gör
Demek geldi içimden diyemedim
Diyemediğim gibi onu
Orada o halde bırakıp ta
Gidemedim
Acıma duygusundan çok
Sevgi saygı arası bir his çekiyordu
Beni bu çocuğa
Ona karşı bir sorumluluğum vardı da
Bu sorumşluluğu yerine getirememiş gibi
İçimde
Bire eksiklik
Bir suçluluk hissediyordum
Oysa yarım saat önce
Ne o beni
Ne de ben onu tanıyordum
Sırtımı duvara verip oraya çömeldim
Bir bu çocuğu
Bir de bunu gibi
Anadoluda yaşayan
Milyonlarca çocuğu düşündüm
İçim burkuldu
Evet suçluydum
Onların bu halde
Perişan yaşaması
Aç, çıplak
Eğitimden yoksun kalması
Benim ve benim gibi
Yetişkinlerin suçuydu
Bize ve bizim gibilerinin çocuklarına
Emperyalistlerce yazılan senaryo hep aynıydı
Günden güne daha da bozuluarak
Sahneleniyor.
Ülke genelinde oynuyordu
Sizler bizleri
bu halkı yeterince sevemediniz
canınız çok kıymetli geldi
bu halkı bu ülke için ölemediniz
çocukluğumuzu
geleceğimizi
hayallerimizi
şiz çaldınız
ya da çalınmasına
seyirci kaldınız
sizi beceriksizler
sizi yüreksizler
şimdi bana yardımcı olmakla
beni kandıramazsınız
çok geç artık
çok geç
çok geç kaldınız
sizden utanıyorum
siz görevinizi
yapamadınız.
Emparyailizmin
Kapitalizmin
Sömürünün
Ne olduğunu bu halka
Anlatamadınız
Bu halkı uyandırıp
Arkanıza alıp
Sömürüyü durduramadınız
Karınımın aç olması
Sırtımın çıplak olması
Ayaklarımın donması
Gidecek yerimin olmaması
Bu yaşta mutsuz
Umutsuz olmam
Sizin suçunuz
Eğer sizler beni sevseydiniz
Geleceğimizi düşünseydiniz
Ülkenin sömürülmesine
Bizlerin de bu duruma düşürülmesine
İzin vermezdiniz
Siz ülkenizi koruyamadınız
Ona sahip çıkmadınız
Kiminiz korktu çekindi
Neme lazım dedi
Kiminizin aklı ermedi
Olacakları bilemedi
Düşünemedi
Bir taraftan bunları düşünüyor
Bir taraftan da
Gözlerimi çocuğun gözlerine dikmiş
İçinden geçenleri
Ne düşündüğünü
Çözmeye, analmaya çalışıyordum
O bakışlar öyle anlamlı
Öyle suçlayıcı
Öyle yargılayacıcıydı ki
Öyle saf saf bakma bana
İnsancıl rolü de oynama
Bizler sizin yüzünzden düştük
Bu duruma
Sizin yüzünüzden bu perişanlığım
Şimdi benim ve benim gibi
Çocukların haline
Üzülmeye
Bizlere acımaya
Hiç hakkınız yok
Der gibiydi bana
Eminim ki o
Yaş dolu
öfke dolu
Sitem dolu
O gözler
Bunları söylüyordu
Ben bunları okudum
Bunları anladım
Emperyalizmin baskıları
İşkenceleri altında
Zaten ezilmiştik
Bu sözler daha da çok
Ezdi beni
Evet biz görevimizi yapamamış
Yeterince savaşamamış
Ülkenin bağımsızlığını
Emperyalizmin ve onun desteklediği
kandırıp biz yurtseverlere düşman etttiği
yerli işbirlikçiler hainler silahlı militarist
güçler karşısında koruyamamıştık
Sonraları hep o yoldan geçerken
Hep o çocuk geldi aklıma
Hep o köşeye
Takıldı gözlerim
Hep o saçağın altına baktım
O çocuğu hiç unutamadım
Bizleri sorgulayan
Suçlayan yargılayan
O iri yeşil gözleri
Hiç aklımdan çıkaramadım
İyi de resim yapardım
O soğuktan yanakları kızarmış
Ayakları buz kesmiş
Gözü yaşlı
O can çocuğun resmini yaptım
Altına da
Çok haklısın çooook
yavrum yazdım.
Metin Gürbüz
Metin GürbüzKayıt Tarihi : 18.11.2010 22:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hadi canım, nerde öyle kafalar?
Okul çiftlik, çocuklarsa danalar.
O da olmuş, bu çiftliğin kahyası
.
Metin Bey, siz öğretmensiniz. Öğretmenlik herkesin yapabileceği bir iş değildir. Yukarıdaki dörtlük, bir müdür için yazmış olduğum şiirimden alınmıştır. Onların kafaları böyle kafalar neylersin.
Siz yurtseversiniz. Onlar paranın peşinde. Bir gün gelecek paranın işe yaramadığı da anlaşılacak. Saygılar meslektaşıma.
daha sonra sokaka çocuklarının karakola sığınıp yardım isteyişlrir ve suç işlediklerinde gösterdikleriisyan çınladı kulaklarımda
sonunda şu mısralar yıktı beni gerçeği haykıran bu bölüm burnumu suzlattı ve hakıl dye haykırmışım evin içinde
çocukluğumuzu
geleceğimizi
hayallerimizi
şiz çaldınız
ya da çalınmasına
seyirci kaldınız
sizi beceriksizler
sizi yüreksizler
şimdi bana yardımcı olmakla
beni kandıramazsınız
bu vebal bu konuda gayret göstermeyenlerin değil sadece seyirci kalanlarında vabali bütüktür hala tepkisi bir halde koyun misali sessiz sedasız kurban edilmeyi bekleiyoruz
hairka şiirdi sosyal di geçekçiydi ve sessiz haykırışın simgesi oldıu bana göre 10 puan az gelir
TÜM YORUMLAR (7)