O -yıllanmış, kupkuru- gözlerimden
usul usul akmasaydı 'o yaş'
ner'den bilebilirdim
yüreğinin bu kadar yumuşak olduğunu?
ner'den bilebilirdim
benim için ağladığını?
bu -geçirimsiz, çelik gibi- insan ırkına zıt
Âlâyiş-i dünyâdan el çekmege niyyet var
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var
Devamını Oku
Yakında adem dirler bir şehre azîmet var
Uçdı bu fezâlardan mürg-ı dil-i nâlânım
Ârâm idemez oldum efkâr-ı seyâhat var