Çoğu Gitti Azı Kaldı (Düz Yazı)

Mahmut Özkoca
35

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Çoğu Gitti Azı Kaldı (Düz Yazı)

Ben, yıllardır aynaya bakıp yüz binleri bulan sorularımı soruyorum. Hiç bıkmadan soruyorum. Ne vakit buğulu bakışlarımın aynada yansımasını durdurabileceğimi ve ne vakit içimin ürpermesiyle tutacağım ellerin sıcaklığını yüreğimin dehlizlerinde hissedeceğimi bilmeden hep soruyorum.
Artık soru sorma zamanı değil, anladım. Şimdi yıllarca aynaya bakıp sorduğum sorularla kaybettiğim yıllarımı nasıl geri getiremeyeceğime kafa yormak yerine bu an senin ellerinin rengini, sözlerinin rengini, bakışlarının rengini görmek istiyorum. Bırak yalnızlıktan, yalnızlık sözcüğünden bile ürker oldum.
Artık kırkım çıkıyor. Bir garip oluyorum, özlemlerime özlem duyamıyorum. Sevgililerim bir bir siliniyor hafızamdan. Anılar anılarda yok oluyor. Yeni bir hayata yelken açıyorum. Ama o korktuğum sözcüğü söylemeden, bir sıcak avuç içine alınsın istiyorum ellerim.
Akşamdan akşama bir kadehe doldurup kanımı içiyorum, sessizlik ve hiç kimsenin olduğu dakikalarda yarına umut bakınıyorum içimde ve umutla acı arasına sıkışmış yarınlarıma şarkı besteliyorum do majör gamında.
Yeni bir sabaha yeni bir dünyaya uyan diyorsun ya, çok kolay söylemesi ve sen de buna inanmıyorsun biliyorum. Soruları kendime sormaktan vazgeçiyorum şimdi sana soruyorum söyle bakalım kendimi anlatmakla düşüncelerimi anlatmak aynı şey değil mi? Ki kendimi inşa etmek için kendi içimde yarattığım, geliştirdiğim düşüncelerle bunu yapmadım mı? Yani düşüncelerim aynı anda kendim değil mi? Düşüncelerim yerine kendimi anlatsam sana, yine karşına düşüncelerim çıkmaz mı? Eğer dediğin gibiyse düşünceler yerine kendimi anlatmak – öyleyse desene ben yalnız değilim. Bir düşüncelerim var bir de kendim. Böylece o soğuk sözcükten kurtulmuş mu olurum?
Katılıyorum sana, sevgi, çetindir ve yalnızlığın baş edemediği bir savaşçı…
Etrafım kalaba, çok konuşuyorum lakin hiç kimseye hiçbir şey anlatmıyorum. Köy yollarında köpeklere selam veriyorum, kar altında otları seviyorum, yapraklarından ayrı çıplak ağaçlarla dertleşiyorum, sessizlikte bağırıyorum içime… Şubat soğuklarında içimi bir tek sen ısıtıyorsun, bir şehirden başka şehre kendimi ve düşüncelerimi anlattığım için sürüldüğümü unutuyorum. Sonra içimden yine yol görünüyor bana, diye geçiyor. Nereye olduğunu henüz bilmediğim. Ve penceremden bakarken Uludağ’ın eteklerine çıkarcı hesaplardan daha güçlü dediğin aşka tutunmasam kırk yıl nasıl tutunurdum hayata diye kendime bir sorunun daha cevabını veriyorum.. Şimdi cevaplayacağım soru sayısı sadece yüz binlerce kaldı buna seviniyorum çoğu gitti azı kaldı.ÇOĞU GİTTİ AZI KALDI

Mahmut Özkoca
Kayıt Tarihi : 5.8.2010 14:20:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Mahmut Özkoca