Bir gün ölürken elimden tutan
Yaşarken yüzüme gülen bir tek sen oldun
Saçımdan tuttun yerlerde sürüdün
Çağırdım seni. Arkana bakmadan yürüdün.
Irgat mısın,maraba mı, amele mi.Nesin?
Hayatın yükünü yükledin götürüyorsun
Hamal mısın, eşek mi
Yüzünde aptal gülücükler, yürüyorsun.
Dalgın mısın nesin,Fi
Fi tarihinde doğdun
Arkasından ananı boğdun
Bu şiirin hatırına bak neler oldu…
Fi, nerelerdesin? Bir filin ayaklarının altında mı
Bir gazelin dudaklarında ince bir yaprak gibi
Bir film gibi,elimizde mendiller,gözümüz iki çeşme
Gözyaşları dereler gibi, anlamazsın ya,neyse..
Fi, İngiliz İmparatoriçesi gibisin
Gizemli, büyük, her zaman aşık
Karnından aşağı ince bir çizgi
Fermuarlı sezaryenın işareti
Kimbilir kaç kez kapanıp açılmış..
Hey,yine sisler içinde Edirne
Sabah atlayıp Havsa pazarına gideceğim
Pazar yerindeki Muharrem Usta’dan
Az pişmiş külbastılar yiyeceğim.
İstedim ki bu bir aşk şarkısı olsun
Saçma sapan bir eleji oldu
Neyse Divanı oluşturduk sayılır
Senin adın dibaçeye kondu.
Kayıt Tarihi : 27.9.2010 15:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!