Çocuktum Erzurum’da
Dağlarında periler vardı
Cüceler oynaşırdı çayırlarda
Kekik kekik dağları vardı
Aras türkü söyler Karasu ağlardı
Baharı bağlardı kar
Hüsnüyusuflara açılırdı kapılar
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
yirmisinde delikanlı subaydım
subay değil keşke ben er olaydım
mert yürekli Erzurumun dadaşı
belki bana bakmaz idi hep şaşı
1961 Mahallebaşı Ağır bakım tamir fabrikası
Çocuktum Erzurum’da
Kuşlar geceleri sağardı
Periler yağmur yağmur yağardı
Çöplüğünde öterdi horoz şekerim
Çizin çizgileri
Bu oyunda ben de varım
Araplar düzünde
Kamçılanır topaçlarım
Bu rüyanın anahtarı kimde
Zaman döner döner çemberimde
...............çocuktum Erzurumda,dışarda lapa lapa kar,içerde sobada çıtırdayan odunların sesi,sıcağında uyuyan mimmoş kedimiz............harika bir şiir Mehmet bey çocukluğuma götürdü beni:)
Kekik kokan dağın vardı,
Üzüm yüklü bağın vardı,
Soğuk ile kar' ın vardı,
Çocuktum Erzurum'da.
Acizane bu dörtlüğüde sizin söyleyişine katıverdim Erzurumda çocuklukta başkadır muhakkak.Zira anadolunun has yerlerinden bir güzel şehirimiz doğasıyla folklörü ile adetleri ile.Tüm güzellikleri ile şirin Erzurum anadolumuzun her yöresi ayrı bir güzellik ayrı bir tat değilmi zaten.Kutluyorum değerli üstad diliniz döndüğünce anlatmışsınız dadaşlar diyarını.Bizlerde hayranlıkla temaşa eyledik oraya gitmiş kadar olduk.
Kutluyorum değerli gönül dostumuz saygılar benden.
Allaha emanet olunuz hayırlı akşamlar saygılar benden ümüt güngör
Anadolum Yeter Bana
Gül kokular arasında,
Yurdumun mis havasında,
Şu bulunmaz doğasında,
Anadolum yeter bana.
Yaşayıpta dört bir mevsim,
Çizmeliyim eşsiz resim,
Her zaman gelir göresim,
Anadolum yeter bana.
Kekik yolmalıyım bolca,
Türküler söyleyip yolca,
Alıçlar dizerek kolca,
Anadolum yeter bana.
Yaban taan yenilmiyor,
Pek lezizdi denilmiyor,
Bahçesi yok girilmiyor,
Anadolum yeter bana.
Yar elinden dürü gelmez,
Akşamları sürü geçmez,
Koyunu yok suyun içmez,
Anadolum yeter bana.
Kırları yok gezilmiyor,
Vadisine gidilmiyor,
Gezmeyi onlar bilmiyor,
Anadolum yeter bana.
Gözleme yok ocağında,
Camisi yok bucağında,
Sevmez çocuk kucağında,
Anadolum yeter bana.
Göçeri yok zeybeği yok,
Tarihinde kol beyi yok,
Yaslanmaya değneği yok,
Anadolum yeter bana.
Bayramı yok kutlayacak,
İlkesi yok saklayacak,
Çiçeği yok koklayacak,
Anadolum yeter bana.
Ne yıldızı var ne ayı,
Ok atmaya yok bir yayı,
Yaylalara koşmaz tayı,
Anadolum yeter bana.
Anadolu benim yurdum
Onunla doğdum yoğruldum
Anam gibi sıcak bana
Karşılıksız kucak bana
Anadolum yeter bana
Yaşar Akbaş
Dosta sevgi döker sözüm,
Düşman için sönmez közüm,
Yaban elde yoktur gözüm,
Anadolum yeter bana....................ismail sağır
Manisi yok, türküsü yok,
Elinde saz ozanı yok,
Her yörenin oyunu yok,
Anadol'um yeter bana.
Sevgilerimle,..............................Şükrü Topallar
Cami var Dortmund ilinde
Gözleme halkin dilinde
Her gün basinin elinde
Anadolum kokar burda.... dertliyürek
Ümüt Güngör
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Erzurum guzel bir yer, hakiki kiymetini bilen icin degerli üstadim, bilmediigm tarihi cogunu ogreniyorum sizden, insan bu guzelligi kaleme alabiliyorsa ne mutlu.
Bu rüyanın anahtarı kimde
Zaman döner döner çemberimde
bu ruyaninana htari belkide kiymet bilmektedir, cok kiymetli dizelerdi kutlairm ustadi..
HARİKA BİR ÇALIŞMA OLMUŞ..YÜREĞİNİZE SAĞLIK SN ÖZDEMİR.
KALEMİNİZ DAİM OLSUN.
DADAŞLAR DİYARINA SELAMLAR
Bismihi Teâla,
Mehmet Bey,
Nazik mesajınız okudum.. Sevindim .. işıdım..
Şiirlerinizde gönlümüzü aydınlatan ve bize ait olan lirizm ve çok mesut etti...
Modernite hayat gibi şiirde de kayıtları berhava etti. Hâlbuki mehabet varlığının çoğunu kaidelere medyun. Her devletin protokolü var çünkü saygı doğururlar. Şiir dünyası eskiden kendine has protokolleriyle bir mehabet sahibiydi. Girmek isteyenler ellerini kollarını sallayarak giremezlerdi. Ellerinde ilim ve kabiliyet ve irfan gibi bir davetiye olmalıydı. Öyle bir muradı olan hafif bir çekingenlik duyardı. Korkardı. Bir saray gibiydi o. Ulu bir hakanın diyarı gibi. Modernite hayatın mehabetini öldürdüğü gibi şiirin de mehabetini bizde yerle bir etti. Sınırlarını kaldırarak onu avama açtı ve avamlaştırdı. Eskiden seçkindi ama sınıfsal değildi. Aristokratlar doğuştan onda bir hakka malik değillerdi ama avamdan biri ona dâhil olmak istedi mi, cehdiyle kendini havaslaştırmalıydı. Serbestlikle şiir umuma açıldı. Yani niteliklerini kaybetti.
Alt yapısını yitiren, gümrah pınarlarından olan ve onu ayakta tutan vezin ve kafiye gibi ziynetlerinden olan şiir bugün yara bere içerisinde. İdeoloji baltası modernite canavarının eliyle şiirin canına okudu ve okuyor.
Gür çıkan ses haklı olduğunu sanıyor. Hiçbir itiraza tahammül etmek istemiyor. Her cümleye dudak büküyor. Deryadaki nazarlarını başka yöne çevirmiyor. Hüküm bugün onun. Kadimi devirmesi onda bir kibir de oluşturmuş.
Mülkün eski sahibi ise, işgal altındaki bir kaleyi andırıyor. Gedikler açılmış her tarafında. Veya avcılardan kaçan bir hayvan gibi... Kanlar akıyor vücudundan.
Hülasa şiirimiz hayatımız gibi; yaralı.
Ve şiirimiz artık bir saraylı değil.
Baki selâm mehmet Bey..
saf ve masum çocukluğumuz
güzel akıcı bir anlatım olmuş kutluyorum sayın ÖZDEMİR
Erzurum'a Sevgimiz Hiç Bitmedi, armağanım olsun:
ORDA KALMIŞIM
Bir şehir söyleyin, orda kalmışım
Buram buram tarih koklamışım
Yakutiye’den, Yavuzca feyz almışım
Bir şehir söyleyin, orda kalmışım
Yola çıktığımda boş kutuymuşum
Dadaşlar diyarında şekil almışım
Yiğitler, mertler; hepsi arkadaşım
Bir şehir söyleyin, orda kalmışım
Palandöken dağında, karda kaymışım
Huzuru, Nene Hatun’da bulmuşum
Yorulunca, tabyalara dayanmışım
Bir şehir söyleyin, orda kalmışım
Hasan kalasından, yola çıkmışım
Tabyalara varınca, mola vermişim
Manzaralar görüp, tarihe dalmışım
Bir şehir söyleyin, orda kalmışım
Çifte minareli medreseyi gezmişim
Ulu camisinde el açıp, dua etmişim
Gelince seher, oraya koşar dadaşım
Bir şehir söyleyin, orda kalmışım
Yunusça davranan dadaşlar tanışım
Onlarda erlik doğuştandır, anlamışım
Eğrisi yok, doğruları çok, gardaşım
Bir şehir söyleyin, orda kalmışım
Orda doğmamışım, şekil almışım
Gençlik hevesiyle âşık olmuşum
Tatlı anlarımla gönül koymuşum
Bir şehir söyleyin, orda kalmışım
Atalardan kalma adetler yaşamışım
Cirit oynayan dadaşlarla coşmuşum
Düğünlerde şevkle bar oynamışım
Bir şehir söyleyin orda kalmışım
Güneri Yıldız
İnşallah bundan böyle şiirlerini okuyacağım, tabiiki sen bu işin ilmini almışsın, bizim gibi amatör değilsin, o yüzden harika eserler yazacağından eminim....Selam ediyorum...+10Güneri Yıldız
BU ŞİİRE BAŞKA BİR YERDE DENK GELMİŞTİM SEVGİLİ HEMŞEHRİM NASİP BUGÜNE İMİŞ YÜREKTEN KUTLUYORUM.TAM PUAN VE LİSTEME ALIYORUM
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta