günler geçer aylar dolar yıllar geçmişe dolanır
insan doğar insan ölür gözler yaşa bulanır
mutluluğu kovaladık dün denen yamaçlarda
kurgu ellerimizdeydi yarın avuçlarımızda
bir bahar güneşi gibiydi masum yüzümüz
herşeyden habersizdik acı bekleşirken kapımızda
taştan arabalarımız vardı kazasız ölüme inat
çamurun bağrındaydı ellerimiz ümide kardeş
yüklesen taşıyamazdı hayallerimizi bin at
hepimiz çocuktuk ne hırsız tanırdık nede kalleş
yollarımız daracıktı gönüllerimiz geniş
dili olsada konuşsa o yadigar kara lamba
yırtık lastiklerimiz vardı şehir görmemiş
ilahi emirdeyken gönlümüz cahildik sanma
saadeti tarifsizdi ruhumuzun özgürlüğü bulurken
ciğerlerimiz tazecikti daha zifire dokunmamış
yurdumuzun cennet kırlarında mutluluğu solurken
nice haberlerimiz vardı hüzünlere okunmamış
bir benmiyim özlemlin ateşiyle geçmişte kalan
hiç susmayacakmı gönlümün şu hasretli kuşu
kim gösterecek hangisi gerçek hangisi yalan
kim uyandıracak haykırarak şu dertli berduşu
ötelerdedir izleri halimin bugünden değil
laf ile anlatılmaz saf hissiyatı bilmeli
üzülme sende görürsün gerçeği birazcık eğil
mademki durduramazsın akıp giden bu çılgın seli
Kayıt Tarihi : 1.8.2009 22:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!