Cennet’in çiçekleri üstünde,
Ruhsuz yatıyordu erkekle kadının bedenleri,
Sersemce açık ağızlarla, aptalca bakarak, uyuşukça.
Düşünüp taşınıyordu Tanrı.
Kendisini uykuya sürükleyen sorun öylesine büyüktü ki.
Güldü Karga.
Istırapla kıvranan Solucan’ı ısırdı,
Ayrılık diye bir şey yok.
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.
Devamını Oku
Bu bizim yalanımız.
Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var.
Şimdi neredesin? Ne yapıyorsun?
Güneş çoktan doğdu.