Işıl ışıl olurdu haziran sabahları Akasya ağacına yuva yapan kumrular Ahşap pencerenin çam kokusu Ve kasasında vızıldayan sinekler Çok uzun değil belki sekiz , on yıldı Yıldızların parıl parıl parladığı Yeni yılın gelmek bilmediği Mermere kazınmış gibi Tadı hiç silinmeyen Ne hayal ne de rüya Meğer insanın özüymüş O çocukluk yılları..
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta