Çocukluk Düşlerime Gömün Beni

Mahmut Nazik
3928

ŞİİR


55

TAKİPÇİ

Çocukluk Düşlerime Gömün Beni

ÇOCUKLUK DÜŞLERİME GÖMÜN BENİ

Dağlar dağlara dayanır
Anam ateşle sınanır
Akşam haber almış idi
Sabah oğulsuz uyanır

bu el benim değil
sahibine götürün
avucumun içinde yarin
fesleğen gibi teni kokar
benimkini bana getirin

öldük sevdik
güldük sevdik
üzüldük sevdik
şerri bela yağdı üstümüze
inadına aşk dedik
inadına sevgi
inadına emek
protest türkü olduk
asi şiir
bahar olduk güldük
seher olduk geri geldik
bendine, kemendine sığmadı nehir
yine sevdiik
VE YİNE SEVDİK

*
solyanağım sevgili öpüğü
sağ yanım kan köpüğü
şarapneller parçalamış histiğimi
kıymık kıymık
saçılmış yerlere gülüşlerim
ıslığım yarım
guguklar yusufcuklar tamamlasın
sevda türküleri söyleyemiyeceğim gayrı
daha beklemesin beni dağlarım

akşam dönüşleri
türküsüz kalacak patikalar
tebessümünle gülüşlenemeyeceğim sevgili
yarin gülüşünden öpemeyeceğim baharı
ölmek değil canımın içi
en çok bu koyar bana

dil yarası değil
dırnak yarası değil
gönül yarası değil
dokuz yerinden
dokuz kurşun yemiş
ılgım ılgım soğur hayallerim
Şu şansa bak
Tamda gül mevsimi
göğsüme şarapneller çakılır
çiğerim dökülür tabak tabak
şorul şorul akıtırım
dirhem dirhem biriktirdiğimi

gidiyorum sevgilim
annem gidiyorum işte
canım çekilir milim milim
akbabalar döner üstümde
türküye dönmüyor dilim
ipi kırılmış inci gibi dişlerim
dudağım dilim dilim

ne işszilik
ne yoksulluk
ne kavga
tam da çiçeğe durmuştu dallarım
gün doğuşunun ortasındaydı hayalim
sınırsız sınıfsız bir sevda
bir halkada horon teper gibi
yeni gelinini öper gibi
bir dünya ya uyanmak var ya

menekşeler dikmiştim kapımın önüne
kaç renk güller ekmiştim
hem de yediveren
her mevsim gülsün diye gören
gökkuşağına sarınmıştı sevda

gayrı karlar yağar üstüne
insafın kurusun kör kurşun
parça parça savruldu toprağa gülşüm

düşlerime gömün beni
ölüm yakışır mı aşkı içerken leyla
gülüşlerini serpin üstüme
tam da bahara durmuşken düşüm

ah gençliğim ah
kavak yellerim
kurşuna dizilir çocuk hayallerim
çiğnenmişliğim
örselenmişliğim hiçliğim eyvah

abanmış yükü yaşamın
öyle yalnız
kalkmak ne mümkün
akşama yetmez ki bu sabah

ah gençliğim ah
fidanlığım, goncaya durmuşluğm
alıp da başımı dağlara vurmuşluğum eyvah

ne koyunları çayıra salacağım
ne de bir öpücük alacağım yavuklumun nazından
ne öyle sevincimle bakıp kalacağım
okul çucuklarının ardından

nasılda özlerdim menekşelerini yarin
bir kara erik öper gibi dalında
sonrası haram bana
son nefesime kadar sevdim ama
varın söyleyin ona

ah gençliğim ah
saçlarım kavrulur
göklere savrulur yarı yanım
bir kefen bile çok görülür
karanlıklar örtülmüş üstüme
mor sineklere yem olur kanım
bedenim gecelere sarılır
vah benim rüzgar canım vah
halıma ay yarılır orta yerinden
halıma gün tutulur
bir dal kırılır alaca karanlıkta
ağıtlar yakılır, her hecesi

Ay buluta düştü mola
Kurt karnını deşti mola
Yüreğimin yarasına
Acep kurtlar düştü mola

Hani perçemleri hani
Parça parça yarı yanı
Düşmanları doyurdu mu
Memedimin akan kanı

Düşman ataşı harlamış
Kurşun döşünde parlamış
Kardeşleri can derdinde
En az bir saat hırlamış

Dala baykuş konmuş şimdi
Umutlarım sönmüş şimdi
Gözleri ışıl ışıldı
Bakışları donmuş şimdi

Goncaydı dalında kaldı
Gülüşü gülünde kaldı
Gayrı beyler kına yaksın
Muradı gönlünde kaldı

ah gençliğim ah
üşüyorum anne
örtün üstümü toprak atın
ağlatmayın türkülerimi
güvercinlerime iyi bakın.

en kötüsü
sevda türküleri söyleyemiyeceğim gayrı
akşam dönüşleri
ıslıksız kalacak patikalar
gayrı gelişim ıslıkla söylenen
kıvrak bir köy türküsü değil
gülüşlenemeyecek sevgili
en çok da bu koyar bana
yârin gülüşünden öpemeyeceğim baharı
anneme söylemeyin ama

söyleyin yavukluma
beklemez hayat
karanlıklara türküler okusun
hani sevgi üstüne
bir de çocuklara
söküp çıkarsın seheri ağıtlardan
karanfil işlesin yastığına
ceyizine gül dokusun.

ayva çiçeklerine düşer ya hani
sevgilinin teni.
ilk göz ağrımı öptüğüm yere gömün beni
ey sevgili
bir tarla gelincik gibi
bilsen nasılda severdim seni

çocukluk düşlerime gömün beni
yusufçuk seslerine, yaban güllerine
bir bahar sabahını katsın ıslığına
gençlik gülüşlerimi serpin üstüme
çiçeğe dursun bu yangın yeri
yanık yeri ormanda bir bahar gibi hani
anneme deyin ki
yaşımca yönüm oldu söylediği ninni

Gulan ana dedi ki:
-Şu dağların ninnisine
Ses vermedi yar sesime
Yüreğinde sevdası yok
Kurşunun yar nesine

Bahar ana dedi ki:
-Haylamadı hoylamadı
Kurşun ninni söylemedi
Ana değildi ağlasın
Beşiğini sallamadı

Memet dedi ki:
-Anadolu hırçın gelin
Seni derdin bitmez mi hiç
Nedendir hiç durulmadın
Belan öte gitmez mi hiç

Memo dedi ki:
-Ne güzeldi gülüşümüz
Çiçek açardı düşümüz
Acep kimi güldürdü ki
Kan içinde gidişimiz

Gulan ana dedi ki:
Sesler gelir bağlardan
Kurtulamam ağlardan
Düğününü edecekken
Ölüsü geldi dağlardan

Bahar ana dedi ki:
Yağmur yağar sicim sicim
Gördüğümle azar acım
Ölenin öldüğü kaldı
Ölen senin benim necim

Gulan Ana dedi ki:
Şu yiğidin bakışına
Yol yürünmez yokuşuna
Kuruyasın zalım Fırat
Alıp gitmiş akışına

Bahar ana dedi ki:
Baldan tatlı baldan tatlı
Benim yavrum baldan tatlı
Seninki benimki yok ki
Herkesin oğlu kıymatlı

Gulan ana:
-Kurşun oğlun yok mu senin
Patronların tok mu senin
Kan içerek doyulmaz ki
Din imanın yok mu senin

Dağlar dediki
Dağlar dağlara dayanır
Anam ateşle sınanır
Akşam haber almış idi
Sabah oğulsuz uyanır

böyledir halımız bizim canımın içi
herkesler bir hüküm verir gerçi
ama olsun…
başımız gözüm üstüne
annelerin kucakları bahar bahçe
cennet kokusu
iremden koparılmış
alaşafak gibidir bebelerin gözleri

çocukluk düşlerime gömün beni
yusufçuk seslerine, yaban güllerine
bir bahar sabahını katsın ıslığına
gençlik gülüşlerimi serpin üstüme
çiçeğe dursun bu yangın yeri

bahar olur seher olur
nur olur nehar olur
geliriz geri

kirvem
varsın garlara duvarlara resimlerimiz asılsın
varsın gazetelerde sekiz sütuna adımız basılsın
sağ yanımla gülerken
sol yanımla ağlarım
bu minval benim hallarım
tarihe böyle yazılsın

mahmut nazik 10 01 2012 mersin.

histik:dişlerle çalınan ıslık (bozyazı dereköy ağzı)
hüttük: duduklarla çalına ıslık (bozyazı dereköy ağzı)
fıyyık: uzaktakilere çağırmak için parmaklarla üflenerek çalınan yüsek ıslık… (Bozyazı- dereköy)
dırnak yarası: kına ile yapılan süs
nehar: gündüz
HER NEREDE VE KİM OLURSA OLSUN; YAŞI YARIM KALMIŞ HAYATLARA…ÜLKEMİN BİRİBİRİNE KIRDIRILAN GENÇLERİNE… ŞEHİT ANALARINA…
dünyanın her yerinde biribirine boğazlatılan, düşleri gülüşleri, yarınları yarım kalan, mayınlarla, bombalarla bedeni parça parça kolsuz bacaksız gömülen oğullarına, kızlarına.

Mahmut Nazik
Kayıt Tarihi : 10.1.2012 14:48:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Leyla Kandemir
    Leyla Kandemir

    Çok çok güzel bir şiir okudum .,yüreğinize sağlık tam puan

    Cevap Yaz
  • Sevim Aslanalp
    Sevim Aslanalp

    okudum hüzünlendim.....ne yaptın sabah sabah mahmut bey yaaaa....tebrikler....teşekkürler.....

    Cevap Yaz
  • Necla Özkan
    Necla Özkan

    ah gençliğim ah
    fidanlığım, goncaya durmuşluğm
    alıp da başımı dağlara vurmuşluğum eyvah
    ne öyle sevincimle bakıp kalacağım
    okul çucuklarının ardından
    ne koyunları çayıra salacağım
    ne de yavuklumun nazından bir öpücük alacağım
    nasılda özlerdim menekşelerini
    bir kara erik öper gibi dalında
    bundan sonrası haram bana
    varın söyleyin ona
    son nefesime kadar sevdim ama

    bu acemi lal oldu bu eser karşısında içinde kaybolduklarımdandı teşekkür ediyorum saygılarımla

    Cevap Yaz
  • Necdet Arslan
    Necdet Arslan



    Bu Kalem'i önemsememe ve bu Kalem2le övünç duymama kanıt oluşturan nedenleri salt bu şiirde bile bulmak olası.

    Soluksuz okudum dizeleri.Tutuklusu oldum şiirin.

    Kutluyorum Dostum.
    Yürek selamlarımla.

    Cevap Yaz
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    harika tebriklerimle

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (15)

Mahmut Nazik