Yarım asır geçti dinmek bilmiyor.
Andıkça canımı yakışın var ya?
Bu nasıl bir iz ki; zaman silmiyor.
Uzaktan kaçamak bakışın var ya?
Ne zaman ki; karşı gelsek göz göze,
Yılışırdık gerek kalmadan söze.
Siyah önlük, beyaz yaka gül yüze,
Başına şapkamı takışın var ya?
Ben sevdalın, sen se; Divanem idin.
Hep çevremde dönen pervanem idin.
Kızların içinde birtenem idin.
Çocuksu gönlüme akışın var ya?
Gitmezdim şehire bilseydim eğer.
Töreler sevgiye vermedi değer.
Hicranımız orda başlamış meğer,
İlkokul bitince, çıkışın var ya?
Duyunca nişanlın kim olduğunu,
Kutlarken gizledim gözüm buğunu,
Anlattı görünce mutsuzluğunu,
Yazmandaki oya nakışın var ya?
Kaderimiz çözülmeyen kör düğüm.
Bir çile ki; nakış nakış ördüğüm.
Kucağında çocuğunu gördüğüm,
Mahzun, melûl, boyun büküşün var ya?
Ben de boynu bükük yuva kurarken,
Ömür bitti gerçek sevgi ararken.
Gördüğümde hatırını sorarken,
Ciddiyetle bir kaş yıkışın var ya?
Sabreyleyip kader ile barıştık.
Akıl tarafında his le yarıştık.
Çoluk çocuk, torunlara karıştık..
Duyguları hapse tıkışın var ya?
Kavuşunca sevgi biter değil mi?
Sevgiyi tüketmek beter değil mi?
Sevildiğni bilmek yeter değil mi?
Bencileyin bazan bıkışın var ya?
Böyle bir merd'âne sevdim; sen gibi.
Duygunu bastırdın sen de ben gibi.
Hüznünü gizledin her an şen gibi.
Onurla sineye çekişin var ya?
Kayıt Tarihi : 14.8.2014 12:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (4)