Bazen mazi derim, döner bakarım,
On yaşın altını tekrar, tekrar yaşarım.
Bir köy ki küçük, tarlalar, bağlar,
Bir çocuk ki yetim kalmış, durmadan ağlar.
Ne anne kucağı, ne de ninnisi,
Salıncakmış, beşikmiş, bular da nesi?
Tek gözlü bir oda, seksenlik bir nine,
Duyduğum sıcaklık, yalnızca, Onundu yine.
Okullu olmuşum, ilk senesi hatırımda yok,
Tek bir sınıf, tek bir öğretmen, talebesi çok.
Talebeler büyük, küçük, her yaşytan,
Memleket yeni çıkmış, belli ki savaştan.
Bir çocuk görürüm, ne üste var, ne de başta,
Çıplak ayak dolaşırken karda ve kışta;
Çocuk yaşta öğrendim çile çekmeyi,
Gurbette aramam gerekmişti artık, aşı, ekmeği.
Öksüz ve yoksul, zorda kalınca,
Çocuk yaşta düştüm gurbet yoluna.
Yaşam savaşına gurbette ilk kez dalınca,
Tutunmak istedim candan bir dost koluna.
İlk tren yolculuğu, henüz çocuk bendeniz!
Sabance Gölünü sandım büyük bir deniz,
Marmara'yı görünce hayrette kaldım;
Güneş batar iken, hayâle, ummana daldım.
Köyden göçtüm şehire, bu sefer, sıla hasreti,
Çıkaramam başımdan, buruşuk, eski kasketi.
Çarığı çıkarıp, ibret için toprağa gömdüm,
Köyden çıktım amma, sanki bir rüya gördüm,
Yusuf Cantürk(E.Hv.Kur.Alb.) (Kadıköy-1997)
Yusuf CantürkKayıt Tarihi : 3.5.2003 11:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
köyde geçirdiğim sıkıntılı günlerim üzerine yazmıştım
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!