Hayat bir resimden ibaret,
Kiminin flu, kimininki net...
Biz çocukken;
Soğuk kış günlerinde,
Dışarıda karlar yağarken,
Kuzine sobalarımız yanardı.
Üstünde çayımız kaynarken,
Çaydanlığımız melodiler çalardı.
Bazen fırınında Patates,
Bazen de katmer vardı.
Kapağı açılınca fırının,
Misler gibi kokardı .
Aç kalan serçeler ;
Penceremize gelirdi .
Bizden kalanlardan,
Onlar da nasiplenir di.
Çayımızı içerken
Lambalı radyomuzu açar;
Çocuk saatini,
Arkası yarını dinlerdik
Kısa dalga dan,
Arabesk dinlemek için ;
Gelip giden yayından,
Neler, neler çekerdik .
Sonra çantamızı kapıp,
Okulumuza giderdik.
Akşam radyo nöbetini ,
Büyüklerimiz alırdı.
Ajans dinlemek için ,
Dedem radyoya abanırdı.
Ninem türküleri dinler,
Gizli gizli ağlardı...
Bizlerse ders bitince;
Tren,isim şehir, bilmece,
Beş taş oyunları oynardık .
Bazen de masallar anlatır ,
Devlerden hep korkardık.
Sonra tanıştığımız;
Siyah beyaz televizyonlar ,
Haidi,Bonanza Polyanna'lar,
Cenk Koray ve Halit Kıvanç’lar,
Derken evlerine kapananlar ...
Halen aklımda o eski zamanlar.
Böyle geçerdi günlerimiz,
Kapıları sonuna kadar açık,
Kanatlı kapılı evlerimiz,
Sevgiye dostluğa açık,
Yüreklerimiz vardı.
Keşke her şey;
Yerinde dursaydı .
İnsanlık dostluk ,
Eskisi gibi sade kalsaydı...
Kayıt Tarihi : 15.12.2012 13:54:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!