Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Betim benzim ondan buğday sarısı
Gözlerin gözlerin gözlerin,
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte
Antalya tarafında ekinler seher vakti.
Devamını Oku
ister hapisaneme, ister hastaneme gel,
gözlerin gözlerin gözlerin hep güneşte,
şu Mayıs ayı sonlarında öyledir işte
Antalya tarafında ekinler seher vakti.
Çok uzun şiirleri hep değerli sayarlar. Bazıları öyledir de.
Ya bu şiir. Özlü. Muhteşem. Gerçekten muhteşem.
Çok duygulandım.
Derin ırmak çağrısı
Masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Ve güneş yüklü saman kağnısı
Babadan duyulan o mahzun gazel
Harman
Beti benzi ondan sarı.
Uyanıkken görülen rüyalar
Teneke çıkrık, tahta at
Ve
Ve
Ve
Dönerse
Tanır mı
O günlerdeki serçe.
Bir şiir, bir çocukluk şiiri ancak bu denli etkili ve güzel olur.
Harikaydı. Sözün özü harikaydı.
Güzel dizeler şairim çocuk yüreğinize sağlık.
Fikret Şahin
Ne güzel bir şiir... İbrahim bey, sizn de vurguladığınız gibi şiire çocuk gözüyle bakmak... Çok önemli bir şey bu, Bunun üzerine bir yazı hazırlıyorum. Şu dizelere bakın lütfen.
Akşam akıp denizi bitirebilir
yani yutabilir de denizi
tasmasını duvara asıp
yenilenleri kaldırıp atabilir
duvarda deniz var
ağacın içinde bir kalp
ağacın içinde deniz var
belki denizin içinde bir kaplan
Bu dizeler belki hiçbir anlam ifade etmeyebilir okuyan için. Ancak bu bir dev gibi bir hayalgücünün ürünü ve en fazla 50-60 kelime bilen biri tarafından dile getiriliyor. Bu dizeleri söyleyen 4 yaşında henüz okula gitmeyen ve dediğim gibi ancak belirli bir sayıda kelime bilgisi olan yeğenimin sözleri. :)))
İnanılası güç ama doğru üstelik ben hiçbir harfini değiştirmedim. Bir havuzun kenarında otururken o anda hayalinde canlandırdığı bir olayı anlatıyordu bana. havuza deniz diyordu ve denizin içinden bir kaplanın çıkacağını söylüyordu. ilgimi çekti söyledikleri not ettim cümle cümle...
Bir çocukla bir filozof aslında aynı gözlerle bakarlar dünyaya, ikisi de meraklı ve sorgulayacıdır. anlamaya çalışırlar içinde bulundukları kozmosu. Filozofu çocuktan ayıran tek özellik, onun bilnçli bakıp sorgulamasıdır. İşte burda şiir giriyor devreye, şiir bilinci yadsır, anlamı öteler o salt bir dil, bir yapı peşindedir. Bu yüzden şiir anlamdan kaçar kapatır kendini. çünkü bir tek şeyi anlatan değildir şiir. o birçok şeyi anlatır.
Şiir az sözle çok şey anlatmak olarak da tanımlanır ya hani. İşte burada çocuğun yaptığı da tam da budur. O çok şeyi hayaledip kurgulayan kafadan ancak sınırlı sayıda bildiği kelimlerle bahsetmekte...
Sizce de müthiş bir tespit değil mi bu...
Müthiş bir şiir,kaleminize ve gönlünüze sağlık..
güz ve hasret yüklü akşam bulutu.en çok bu dize hoşuma gitti akşam güz ve akşam tam bir çağrışım oyunu var.
Bu şiir ile ilgili 45 tane yorum bulunmakta