Çocukluk; geride kaldı o eski mâsumiyet.
Şimdi çeyrek asırlık biri konuşuyor satırlarımda.
Sık sık eski günleri yâd ederim, hatırlarım da;
keşke geri dönse o çocuksu mahcûbiyet.
Hayat koşuşturmacası sardı bedeni,
yüklendi omuzlar epey ağır yükleri.
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.