Ateş basıyor birden, kızarıyor suratım
İnsan olmanın verdiği utançtan olsa gerek
Dudaklarım da kızarıyor
Ruj sürmüş gibi sanki
Daha da utanıyorum haliyle
Fırlayıp yerimden yüzümü yıkıyorum
Geçmiyor kızarıklık, sönmüyor ateş
Kondisyonu tükeniyor içimdeki oyuncunun
Ardısıra hapşırıyorum
Polenden olsa gerek
İç içe geçiyor tüm duygularım
Zannedersin ki matruşka bebek
Saklıyorum, en derine bastırıyorum
Nefreti, öfkeyi, kızgınlığı
Mimiklerim ele veriyor hepsini
Taarruza geçiyor dört bir yandan
ifşa ediyor beni vücudum
Alim oluyorum bir gün
Bir başka gün sanatçı
Bir gün en asil avcı olurken
Başka bir gün çantada keklik
Oysa hep güler yüzüm öyle böyle değil
Kara kalemle portremi yapsalar
Bakanlar renkli görürler
Amma da salladım ha!
Olsun yine de ölmemeli çocukluk
Neden öldüğünü bulmak zor çünkü
Otopsiden de sonuç alamayız
Öyle bir illet işte
Hem korkak hem de gözü pek
Uğramadığı güzergah kalmamış
En sonunda kahveye gelip
Yanımdaki sandalyeye oturup kalmış.
Getir o zaman kahveci oyun kartlarını
Çocuklukla biraz pişti atacağız
Bana bir çay getir, ona da gazoz
Özlemişim keratayı, bu gece buradayız.
Kayıt Tarihi : 7.6.2017 03:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlker Öksüz](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/06/07/cocukluk-106.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!