Ayaklar tandırın kefek taşında
Zemheri sonunda gücük başında
Çocukların aklı keşkek aşında
Kazan kepçe bize aman olurdu.
İki göz kerpiç dam göze kâşane
Turşu, pekmez, sızgıt dolu aşhane
İki çekim kuzineye döşene
Çöreğin üstünde duman olurdu.
Bulgur pilavıydı çoklukla yenen
Dana kavurmaydı üstüne konan
Fasulye suyuna ekmeği banan
İçinde de dürme tamam olurdu.
Pekmez ekşisiydi ayranı kovan
Kara kovan balı kaymağı boğan
Anamdı inekten ağızı sağan
Şifa niyetine yenen olurdu
Geceler uzundu gündüzler kısa
Çocuk gönlümüzde olmazdı tasa
Bir yabancı kapımızı çalarsa
Misafir var diye bayram olurdu.
Köpek havlaması, tipi sesinden
Pencere camının buz kesmesinden
Soluk perdelerin titremesinden
Korkarak yattığım zaman olurdu.
Halamın masalı bitmesin derdim
Nefes almaz, ağzı açık dinlerdim
Ala Geyik, Öksüz Kızı severdim
Devlerin yurdunda güman olurdu.
Gece yarısında yemek yerlerdi
Sorardım neneme yatsılık derdi
Yufkamıza tahin pekmez sürerdi
Çocuklar sofrada harman olurdu.
Bir kaç torun nenemizle yatardık
Senin benim diye çimdik atardık
Bazen küser, bazen çalım satardık
Onu paylaşmamız yaman olurd
Kemre tezek sobamızda yanardı
Baca teper, bazen soba sönerdi
Üşüyenler döşeğinde tünerdi
Odanın içinde duman olurdu.
Dedemin başına toplanıp erken
Yemen, Mısır, Çanakkale giderken
Seferberlik ağıtları dinlerken
İçimdeki damla umman olurdu.
…
"Dağa der Allahuekber
Karda Moskofla cenk eder
Enver Paşa yenik düşmüş
Askerini çeker gider."
Kayıt Tarihi : 10.4.2016 20:06:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (4)