Aya; dede, dediğimiz günlerdi
Karataş üzerinde yıkanırdık maşrapayla
Sobalı odadan gönülsüzce çıkardık tuvalete
Dönüşte hızla koşardık kestaneye
Aman derdi annem,dikkat et sobanın çengeline
Sütü kaynatıp soğuturdu,bayan Louis Pasteur
Akşam ezanı okuyan müezzinin sesi,eve gel diyen annem
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.