1955'li yıllarda;
Boza, dükkanda satılmazdı.
Ve insanlar
...................geç vakte kadar oturmazdı
Özellikle bol kârlı kış günlerinde
ve kuşları donduran zemheri gecelerde
rüzgâr ulurken bir kurt gibi
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Şimdi ben de gittim çocukluğuma.....her ikindi vaktinde poğaçacı geçerdi....elinde kulplu bir camekan, içinde poğaçalar dizili hem de sıcak....çünkü yanlış anımsamıyorsam camekanın tabanında ince çekmece gibi bir bölüm..içinde közler saklanmış kül vardı. Poğaçalar soğumuyordu.....ara sıra annem bana da alırdı .......üzerinde çalışma yapılmış ders notlarına sarıp verirdi....poğaçacının öğreci olduğunu düşmüştüm......bu şiirinizle tekrar hatırlamış oldum .....çok güzel bir anlatımla eski günleri yâd eden güzel şiirinizi kutluyorum......saygılarımla......Saniye Sarsılmaz
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta