Hep özenirdim evi iki apartman yanımızda olan Turgut abiye ve uçurtmasına
O daracık sokakta,
Koskocaman gökyüzünde bir kuş misali uçururdu uçurtmasını.
Bense evimizin camından
İpe bağladığım bir pazar poşetini yüzdürürdüm bulutlara doğru.
Rüzgar biraz ters yöne estiğinde
Kaşlarımı çatar,
O çocuksu duygularımla dudağımı büzerdim
Uçurtmam takıldığında elektrik direğine.
Bahar düştüğünde o eski gecekondu mahallemize
Küçücük ayaklarımızla koştururduk saklanacak yer bulmak için
‘‘önüm arkam sağım solum sobe, saklanmayan ebe’’
Ceplerim misketle dolardı yendiğimde arkadaşlarımı
Türlü isimler takardık
Kemik misketini beş taneyle değişirdik.
Nice sonra zili çalardı evimizin
Ağlayarak isterlerdi arkadaşlarım misketleri geri
Oysa bir Mustafa’yı yenemezdim.
Topladığımız gazoz kapaklarıyla türlü oyunlar oynardık
Annem bulduğunda tozlu pantolonumun cebinde içi toprak dolmuş kapakları
Bir sille patlatırdı kıçıma tokatları.
Derken böyle büyüdük
Artık ne uçurtmalarımız var ne de saklambaç oynadığımız günlerin tadı
Ve artık yok gazoz kapakları ceplerimizde
Misketlerimizde…
Kayıt Tarihi : 11.1.2010 18:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Eren Ergül](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/01/11/cocukluguma-ozlem-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)