Çocukluğuma Dönmek İstiyorum

Ben, çocukluğuma dönmek istiyorum
Kırmacına küsküç oynardık zibilliklerde
Bahar gelince puluna gülle oynardık kuru yerlerde
Bir basıp iki sıçrardık o günlerde
Ben çocukluğuma, çocukluğuma dönmek istiyorum

Kent sakızından çıkan artist fotoğraflarını udmacına çekişirdik
Eşleşerek sırt binmecine, eş gördüm eli yüzü kara diye bağrışırdık
Çelik çomak oynayıp, eşleşerek yarışırdık
Birdir bir, uzun eşek oynardık atlayarak
Ben çocukluğuma dönmek istiyorum

Bir ler,iki ler,üç ler,dört ler,beş ler,köprüler diye beştaş oynardık yanmacına
Toprakta ermenek lastik ayakkabımızı araba yapardık, üst baş yamalı
İp ip ilmece diye ayaklarımızı sayardık, o günleri ancak yaşamalı
Nenemiz, anamız matal anlatırdı akşamları
Ben, ben çocukluğuma dönmek istiyorum

Anamız çaputtan top dikerdi bize, top oynardık eşleşerek
Kızlı oğlanlı evcilik oynardık taşları dizerek
Lastik çembere tel takarak sürerdik koşarak
Kürrüklere binip gezerdik, bazen de düşerdik
Ben, çocukluğuma dönmek istiyorum

Taş dikerek kırmacına, sırta binmecine, gullotdik oynardık
Akşamları; bilmecine, bir evde kaç kişi var? diye sayardık
Anam bir gazan gara şorba yapardı hepimiz doyardık
Babamın tütün tabakasıyla, muhtar çakmağıyla oynardık
Ben, ben çocukluğuma dönmek istiyorum

Anam kardeşlerimin gıçını höllük ile bağlardı
Tahta beşiğe kundağını sıkı sıkı sarardı
Anamın bir tahta tarağı, bir de haphapı vardı
Eve geç kaldığımızda çıkıp bizi arardı
Ben çocukluğuma, çocukluğuma dönmek istiyorum

Akşamları bilmece sorardık birbirimize
Anam, bize dua ettirirdi yatarsak yerimize
Ancak mevsiminde sebze, bayramları et girerdi evimize
Bayramları kına yakılırdı ellerimize
Genede ben, çocukluğuma dönmek istiyorum

Anam komşudan maşa ile getirdiği bir tek közü, ocağı üfleyerek yakardı
Her sabah erkenden şorba ile darı bazlamasını yapardı
Babam yılbaşında düşürüpte ucuz aldığı cortebert saatı benim koluma takardı
Bir gaz lambamız, birde ısınmak için teneke sobamız vardı
Beeen çocukluğuma dönmek istiyorum

Ben fırıncı, kardeşim kasap olacaktı
Babam gallede oturup hesap alacaktı
Kardeşim büyüyünce babamın öcünü alacaktı
Babam bizimle övünüp mutlu olacaktı
Ben çocukluğuma dönmek istiyorum

Kışın kar çok yağardı, Bozo'nun tepesinden kayardık
Yastı taşları üst üste dizer topla atıp devirerek yakar topu oynardık
Öğretmenimiz; Reşit Öztürk,Ökkeş Şahin,Aslan Subaşı'yı sever ve korkardık
Sınıfta kalmayalım diye öğretmenimizin verdiği ödevleri yapardık
Ben çocukluğuma dönmek, çocukluğuma dönmek istiyorum

Telden oyuncak arabamızı kendimiz yapardık
Gaz lambasının ışığında, ekmek tahtasının üzerinde dersimizi yapardık
Anamız yat derse yatar, kalk derse kalkardık
Bizden ufak kardeşlerimize de bakardık
Ben çocukluğuma dönmek istiyorum

Babam el traş makinası ile saçımızı kazıtırdı
Anam terzi makası ile tırnağımızı keserken canımızı acıtırdı
Kabımız kaşığımız; alemunyum, porselen değil hepsi bakırdı
Bir sadelik, saflık, dürüstlük vardı, komşularımızda fakirdi
Ben çocukluğuma dönmek istiyorum

"Çona çona çondura Hacıahmet'e kundura
Ver ALLAH hım ver yağmurunan sel" diye gezerdik bahar ayında;
Kimi bulgur verir, kimi salça biber, kimi yağını da
Kimi de şapşak ile su atar üzerimize kapının aralığından
Beeen çocukluğuma, çocukluğuma dönmek istiyorum

Şaka oynamak için mudi yi dikerdik
Çizgi oynamak için toprağa çizgi çizerdik
El üstünde kimin eli var diye birinciyi seçerdik
Karnımız doyunca başka sıkıntı yok, biz hep gülerdik
Ben, ben çocukluğuma dönmek istiyorum

Saklanbaç oynardık, sağım solum sobe saklanmayan ebe
Taş tutmaç oynardık bilirsen önce sıra sende
Vay be! Ne günlere kaldık, hani eski günler nerede?
Fukaralık, yokluk, yoksulluk, olsun genede
Ben, ben çocukluğuma, çocukluğuma dönmek istiyorum.