Dün çocukluğumla konuştum uzun uzun.
Geçen onca zamanın hesabını sordu bana.
Onu bir kenara attığım için,
Sitemler sıraladı ardarda.
Hak verdim ona.
Bana yaşattığı sevinçleri düşündüm sonra.
Bayram sabahları coşkuyla uyanışlarımı,
Şeker tadındaki koşuşturmaları,
Ruhumun salıncakta özgürce havalanışını,
Gözlerimdeki ışıltıyı,
Dizlerimde her daim kanayan,
Çocukluk yaralarımı hatırladım.
Saklanacak bir yer bulamadığım saklambaçları,
Sonu çocukça kavgalarla biten evcilik oyunlarını,
Gerçeğini yapmayı hiç beceremediğim çamurdan pastaları,
Asla olamayacağım anneliği tattığım;
Bezden bebeklerime söyleyemediğim ninnileri hatırladım.
Çocukluğumla konuştum dün,
Ve söz verdim onu asla unutmayacağıma.
Artık saklanacağım yeri biliyorum,
Ama kimse saklambaç oynamıyor benimle.
Dizlerimde yaralar yok artık,
Ama kalbim kan revan içinde.
salıncaklar hala var,
Ama ruhum özgür değil yeterince.
Haklısın büyüdüm artık.
Gittiğim her yere götürdüm seni,
Sana rağmen büyüdüm.
Bayramlık sevinçlerim yok artık.
Ceplerim şeker dolu dönmüyorum evime.
Ama annem aynı coşkuyla kucaklıyor eve dönüşlerimde.
Ben hayatı kabullenirken,hep sana sığındım.
O çocuk yanımdı beni böyle diri tutan.
Hala yalansız bakabiliyorsam insanlara,
Gözbebeğimde seni taşıdığımdandır.
Nerde bir uçurtma görsem,
Kalbimin ona takılıp gitmesi sendendir.
Büyümenin bedeli;
Çocukça düşlerin kaybedilmesiymiş.
Ama seni hiç unutmadım bilesin.
Sen hep dur içimde,kimse bilmesin yerini.
Elma dersem çık,armut dersem çıkma.
Elma,elma,elma.......
02,10,2006
Nilgün YıldırımKayıt Tarihi : 4.10.2006 08:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!