Yolum düştü, doğduğum köydeyim...
Baştanbaşa, bir anda geçiyorum.
O günlerde İstanbul’dan büyük gelen,
Bugün, küçülmüş köyden...
Eve yöneliyorum, köy içindeki yoldan,
Okula giderken uzadıkça uzayan,
Bugün kırık taşlar döşeli,
İğde kokulu yoldan...
Büyüdüğüm evdeyim.
Babam öyle diyor...
Oysa orda hep çocuktum.
Hiç büyümedim...
Çocukluğunun geçtiği ev diyor.
Düzeltiyorum.
Daha geçmedi,
Burada kalmış diyorum...
Ve bir anda,
Kaldığım yerden başlıyorum oyunlara...
Tahta parçalarından yaptığım,
Oyuncak arabalarla...
Bahçede tornet kaydığım yerden,
Yine denemek istiyorum.
Ama ne tornet var, ayak basılmamış bahçede.
Ne de büyümüş otlardan kayacak yer...
Babama hak veriyorum.
Tornet kaydığım yerden,
Kayıp gittiğine şahit oluyorum,
Çocukluğumun...
Ceviz ağacının altındayım.
Çocukluğumda parmak kadar olan
Bugün bahçeyi kuşatan...
Büyütmek için ailece seferber olduğumuz
Şimdi aileyi gölgesine alan Ceviz ağacının...
Ben o ağacın altında,
Hep çocuk yaşımdayım...
Kuyunun başındayım.
Düşmeyelim diye,
Çitlerle çevrilmiş kuyunun.
Bakır taslarla su çekip,
Kafamızı banarak içtiğimiz,
Kışın buzlarını kırıp,
Yazın etraftaki otları biçtiğimiz,
Bahçedeki ağaçları suladığımız kuyunun...
Top oynayıp, terli terli içtiğimiz,
Ama hasta olmadığımız suyunun...
Bir tas suyunu içiyor
Ve on’lu yaşlarıma gidiyorum
Çocukluğumu hissediyorum...
Evin bahçesinde,
Çamınbel’e nazır köy odasındayım...
Babamın muhtarlıktan kalma odası.
Önemli meselelerin konuşulduğu,
Bayramlarda topluca yemek yenilen,
Yabancı misafirlerin kaldığı köy odası...
Bildiğim ilk devlet dairesi,
Her yerde resmiyet ibaresi.
İhtiyar heyetinde alınırdı,
Kiminin savunması, kiminin ifadesi...
Herkese açıktı, kapısı ancak,
Soğuk gelirdi hep, devlet dairesi...
Altı garajdı, üstü oda
Çocukluğuma şahitlik eder o da...
Bağımız bahçemiz de vardı...
Eker, biçerdik.
Nevale tarladan gelirdi.
Meyveyi bahçeden yer,
Suyu kuyudan içerdik...
Muhtaç olmadan kimseye
Geçinir giderdik...
İki katlıydı o ahşap ev...
Alt katta mal melal,
Üst katta maaile biz yaşardık...
Belki kıttı imkânlar,
Yokluklar yaşardık... Karınlar tam doymuyordu ama
Biz çocukluğumuzu,
Doya doya yaşardık…
İlhami Canbolat
Kayıt Tarihi : 20.11.2022 12:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!