ÇOCUKLUĞUM
Dağ yollarının sarp bayırlarında koşmak doludizgin.
Acı kekik kokularını uçurtma ipleriyle paylaşıp
Yılları, takvim yapraklarında tuttuğum
Çetelede kaldı çocukluğum...
Sert rüzgarlar uğuldarken pencere camında
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
İçli bir şarkı kulaktaki ses anıdaki anne duası.
Henüz utanıyorum bir kanie başında ben.
Bir gece rüyası.
Ve hala belirsiz.
Vakit çok geç olsada zaman aynı.
Ve gidiyor bulut.
Gök mavisinin yoluna bir sabah kartanesi gibi çıkar ninniler.
Bir su damlası kadar berrak anılardaki albüm.
Havayı kirleten benim yeniden başladığım.
Uyandığımda g/özyaşlarımda saklı.
Bir kaç dakika daha titriyoruz.
Hala bizi duada gönlüne basan ruhlar var.
Düşüldüğü zaman çaresiz kapanmaz yaralar.
Vakit çok geç, esir edilmiş zaman.
Şaşırtmacayla bitiyor hep başlayanlar.
Ve bizi çağıran pencerenin altındayız.
Yorgunluğum ve birde albüm.
Karşımda duranlara ağarmış saçım sakalım.
Ne söylesem sen haklısın diye seslenir kadere.
Yüreğinize sağlık
Hepimiz bu dünyaya belli bir gaye için gelir, zamanı geldiğinde ise göçüp gideriz. Kazasız belasız bir ömür geçirdiğimizde, bu ömrümüzün belli bir evresi çocukluk ile geçer. Hayat ile yeni yeni tanıştığımız; ancak pek de umursamadığımız, her şeye tos pembe baktığımız çocukluk... Belki de ömrümüzün en güzel yılları çocukluk yıllarımızdır. Üzerimizdeki rahatlık, sorumsuzluk, oyun, eğlence, arkadaşlık ve daha niceleri, en güzel yılların çocukluk yılları olmasına sebep olmaktadır.Neredeyse hepimiz, çocukluğumuzu güzel anılarıyla hatırlar, çocukluğumuza dönmenin özlemi ile kavrulup dururuz. Her şeyin çocuklukta daha güzel olduğunu, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını söyler dururuz yaşımız kaç olursa olsun..Değerli kardeşim güzel konuya değin mişsin bizde çocukluk yıllarına döndük kutluyorum..saygılar selamlar sunuyorum..
çocukluk gibisi var mı... yokluğa, yoksulluğa rağmen güzeldi... güzel şiirdi, kutlarım
Sayın Kavas;
Siyah önlük resminizi görünce o siyah beyaz yakalı önlüğümün yıllarına gittim.
Ayrışmayı gizleyen bir örtüydü. Herkes eşitti o önlükle.
Bugün değerini bir başka anladım o önlüğün.
Çocukların okula giderken her gün ayrı elbise çilesini görünce, o arkadaşımda şu var bende almalıyım gibi ötekileşmemek adına tüketimi yaşayınca anladım siyah beyaz yakalı önlüğün ne kadar büyük anlamlı bir örtü olduğunu.
Çantasız günlerin geldi aklıma defter ve kitaplarımı koltuğumun altına sıkıştırıp defterimin arasında saklamaya çalıştığım kalem ve silgimi kaybetmeme çabalarım düştü aklıma.
Bir kalemle bir dönemi bitirme tutumluluğu geldi aklıma.
Tek başımıza güven içinde okula gidebilme özgürlüğümüzü hatırladım.
Şimdi servislerde bile güven içinde okula gidemeyen çocukları görünce bizim tabanvay halimizin ne kadar güvenli, sağlıklı olduğunu idrak ettim.
Parayla hiç bir ilişkisi olmayan eğitim ve öğretimi özledim bir anda.
Şimdi ödevlerini bilgisayar ve kırtasiyelerde internetten coppy paste yaparak çabasız ve öğrenmeye zerre kadar faydası olmayan araştırmak nedir bilmeden ödev yapmış gibi davranışlar çilemi bir kat daha artırdı.
Teknolojik hiç bir aletimiz olmadığı halde çok daha iyi bir iletişim içinde olduğumuzu fark ettim.
Gaz lambası ışığında gözlerimin nurunu akıtarak defterime yazı yazdığım, kitap okuduğum günlerin lezzetini unutamadığımı anladım.
Okumak için Kars'a amcamlarda kalarak liseyi bitirmek adına ve üniversiteyi kazanmak için harçlıklarımla üniversite sınavlarına hazırlanmak adına aldığım dergileri, dershaneye gitmeden üniversite kazanabilmenin o meşakkatli çabayla mümkün olduğunu anımsadım.
Bugün öğrencinin bir müşteri olarak görüldüğü eğitim sistemsizliğine isyanımı başlatarak...
Çok güzeldi...Daha uzun yazmalıydınız bence...
Daha yazacaklarınız mutlaka vardır. Eklemenizi öneriyorum. Yorumlarla birlikte unutulmaz bir geçmiş anısı olacak. Kutlar saygılar sunarım.
"Mertliğin bozulmadığı yıllardı..."
Doğaldı besinler..
İlişkiler..
Aşklar, sevdalar "emek isterdi.."
Öyle "mesajlaşma", cep telefonu, tablet, bilgisayar yoktu.. Bir selam için kilometrelerce yol göze alınır, dağ, taş aşılırdı "bir çift göze..."
Elbette unutulamaz "ÇOCUKLUĞUMUZ..."
Büyümeyi biz mi istedik!
Çok güzeldi İbrahim..
Benim çocukluğumdu sanki..
Kutlarım..
Ah o günler. Elektrikler kesildiğinde gaz lambası ışığında ders çalışmayı bile özledim. Şimdiki çocuklara desek gülerler eminim. Hayatımızın en güzel zamanlarıydı. Her ev bizim evdi. Kapılar kilitlenmezdi bile. Bizler çocukluğumuzu çocuk gibi doyasıya yaşadık. O yüzden şimdi ki çocukları hep çok şanssız buluyorum. Yüreğinize kaleminize sağlık İbrahim Hocam. Çocukluğuma gittim sayenizde...
Kutluyorum çokça...Selam ve Saygımla...
Öyküsüyle, gerçekçiliğiyle, eksiksiz betimlemeyle müşterek geçmişimizin
en güzel anılarını dile getiren, ister istemez bizlere o güzel günleri, tüm
olumsuzluklara rağmen bir kez saha yaşatan dizeleri kutluyorum.
Kırsalın dar bölgelerinde süren Anadolu yaşamı hemen hepimizin özlem
duyduğu yaşamdır. Ne mümkün bir daha o günleri yaşayalım.
Yaşayamadığımız günleri anımsatan dost kaleme teşekkürler...
Biz bize benzeriz,biz Anadoluyuz.....Kuş resimli bardak,sinide üzüm,kırık leblebi,çöpten yapılan bebekler,arabalar,tavandaki kızıl sobanın gölgesi.......Her şeyden öte temiz ve saf ruh ,çocukluk....
Sayın şair o masum günlerin sevgi dolu sıcağına götürdü dizeleriyle...
İbrahim Bey severek bir daha okudum.TEBRİK EDERİM.SAYGI VE SELAMLARIMLA..
Tebrik ediyorum
İbrahim bey,
kutluyorum sizi.
Selam ve
muhabbetle.
hepimizin çocukluğuna atmna tutan kıymetli şairi kutluyor başarılarının devamını diliyorum
Bu şiir ile ilgili 34 tane yorum bulunmakta