Önümde defter, elimde kalem,
Çocukluğumu hatırladım yazarken;
Neredesin şimdi çocukluğum?
Giymeye kıyamadığım pabuçlarım,
Beli ve paçaları lastikli tulumum,
Kara önlük, boynumda beyaz yakam,
Nasıl geçmiş, nasıl dolmuş bunca zaman?
Her sabah kalkınca beni selamlayan,
Demirden yapılmış İş Bankası kumbaram;
Sallanıp da koşmayan tahta atım,
Sünnette hediye edilmiş futbol topum,
Ne güzel günlerdi değil mi o günler?
Ters balkonlardan seyrederdim güneşi,
Hem doğarken hem batarken.
Bahçemde hiç unutmadığım,
İçine ip sarkıttığım çıngıraklı kuyum;
Kavun, karpuz gibi meyvelerin
Hepsini orada soğuturdum.
Selvi ağacı dibinde emme basma tulumbam,
Uykudan kalkınca yüzümü tulumbada yıkar
Ve koşardım hemen sokağa.
Topacın kaytanına gazoz kapağı takardım,
Soğumuş şırayı ilk önce ben tadardım.
Naneci, dondurmacı, simitçi, helvacı, börekçi, mısırcı,
Harçlığım onlara giderdi;
Yedi renkli, yedi tatlı macuncu.
Yıllar sonra hatırladığım belki de bunlar birkaçı,
Hangimiz yaşamadık ki o çocukluk yaşı?
Şimdi geride kalmış hepsi olmuş hatıra,
Selamım var bugünden o günkü arkadaşlara.
Sami Sefer Coşkun
Kayıt Tarihi : 23.12.2020 22:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!