çocukuğum...
çocukluğum...
ne kadar günahsız,
ne kadar masumdum...
kurulan bir salıncakla,
alınan bir oyuncakla,
nasıl da mutlu olurdum...
tüm servetim,
cebimdeki misketlerim...
bir de;
düşlerimi süsleyen,
'teksas'larım,'tommiks'lerim...
bugün sizlere
kavuşmak için,
bilseniz nelerimi verirdim...
ilk sevdada tattığım,
o eşsiz heyecanım
nerede benim...
ve ilk ayrılışda akıttığım,
o tertemiz yaşlarım...
hepsi mâzi oldular,
toza,toprağa bulandılar...
çocukluğum...
çocukluğum...
ne kadar günahsız,
ne kadar masumdum...
henüz paçama dolanmamıştı,
türlü,türlü yalanlar,
para kazanmak uğruna,
yaptığımız kavgalar...
memurken,
âmire yaltaklanmalar,
âmirken
memuru azarlamalar
henüz ortalıkta yoktular...
bekarken yapılan hovardalıklar,
evliyken yapılan çapkınlıklar,
ben büyüdükçe
üzerime musallat oldular...
çocukluğum...
çocukluğum...
ah..çocukluğum...
ne kadar günahsız,
ne kadar masumdum...
ve ey yaradan..!
fikrimi alsaydın
daha ben doğmadan,
hep çocuk yaşar
ve çocuk ölürdüm inan....
nisan 2010
çekmeköy
Kayıt Tarihi : 16.1.2011 11:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Birol Hepgüler.
TÜM YORUMLAR (2)