Bir odun derdi vardı
Hergün dağarcıkla taşırsın
Düzgün odun getirmek kuraldı
Şarttı,çok kalın olması...
Çocukluk işte, kendimce
Bulmuştum kolay yolunu
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Teşekkür ederim Muhlis Bey,sağolunuz.
Köyde yaşamak güzeldir ama o kendi çizdiğimiz manzaralar içindeki köylerde ya da çocukluk anılarımızın içinden çıkıp gelen köylerde yaşamak güzeldir. Yoksa bir metre kar yağdığı zaman bütün yollar aylarca kapalı kalan, çağdaş gereksinimlerin hiçbirine ulaşılamayan bir köyde yaşamak pek cazip olmasa gerek...
Kaleminize sağlık sayın Senem Aygül...
Ben daha ufacık çocukken,annem biz çocuklara dere kenarında banyo yaptırırdı.O vakitler şampuan ve benzeri şeyler yoktu.Başımızı,saçımızı kil ile ,çamaşırları meşe odunu külüyle yıkarlardı.Çamaşırlar dere kenarında yıkanır,kuruması için çalılara sererlerdi.Bebeklerin altına özel olarak ince kum toplardık.O kum, sac içinde mikroplar ölsün diye kavrulurdu.Bebeklerde böylece pişik olmazdı.İçme suyumuz yoktu.Büyükler en az 2 km yol giderek sitillerle eve su getirirlerdi.Bu hergün tekrar edilirdi.Kışın hayvanlar için kar eritilir,büyük teknelerde içirilirdi. Evlerin üstü toprak olduğu için ,normal küreklerle kar temizlenirdi.Aşağıya su akmaması için damlar luğlanırdı.Evlerde genellikle küçük pencereler (camsız) olurdu.Soğuk havalarda büyük bir çaputla tıkatılırdı,içeriye soğuk girmesin diye.Evlerde daha eski dönemlerde;eşkiyalardan korunmak için pencere kullanılmazmış.Giriş kapıları çok sağlam yapılırmış ve arkalarına sağlam bir koruyucu takılırmış.1945'lerde yapılan evlerde bile bu düzen vardı.Herkesin modern ve büyük evi olmazdı.Zengin olanlar sadece konak benzeri evlerde otururladı.Köye gelen misafirler onlara giderierdi.O zamanlar yapılan evler iki katlı olurdu.Alt katta samanlık,aralık ve ahır bölümü vardı.Üst katta aralık ( tam orta duvarda ocak var.) sağ tarafta dam(mutfak),sol tarafta misafir odası yer alır.O tip evlerde mobilya olmadığı için daha pratik yaşanırdı.Makat denilen tahtadan sedirler yapılırdı.Gündüzün oturulur,geceleri yatak serilirdi.Misafir odası hariç diğer bölümlerde pencereler çok ufaktı.Misafirlere ikramı,evin gençleri veya erkeği yapardı.Evin hanımı mutfakta ve ahırla meşgul olurdu. Biz çocuklar okul zamanında yatılı okuduğumuz için evde olmazdık.Sadece okul tatili başladı mı köye giderdik.O vakit köyler bizim için vazgeçilmez olurdu.Ben hala köyde oturup ,şehirden alışveriş yapanları şaşkınlıkla izlerim.Ben köyde yaşama şansını yakalasam;her işimi kendim yaparım.
insan eğitimini hayat deneğimini cocukluğunda alır vede hiç bir zaman unutmaz güzel anlatmışsınız sayğılarımla tam puan
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta