Çocukluk dediğin çocukluk zamanımızdaki gibi olmalı ve yaşamalı.
Sobanın üstünde kızartılmış ekmeğe sürülmüş yağın ve yanında peynirin tadını..
Onu bulamayınca yavan ekmeğime gizlice, sürdüğüm Salçanın dahada olmadı toz şekerin tadını.
Çamurun ellerimdeki ve üstümdeki bulaşık ama cazip kıvamını..
Mahalle maçlarında düşmelerimi dizimin yaralanlası,
Pantolonuma bir yırtık daha eklediğimi,
Bir yamanın daha eklenecegini eve, girince...
Annem den yiyeceğim azarı.
Maç dönüşü Rahmetli Şerife teyzenin evine uğramadan eve gitmeyişimi,
Çıkan parmağımı, burkulan ayağımı ona göstermemi.
Bana zorla yemek yedirmesini.
Kışın kara lastik çizmemin sefasını hiç yırtılmamasını,
Yazın onu gizlice keserek babam ayakkabı alsın diye terlik havasına soktuğum günleri,
Boş makaraya tel geçirip sürdüğüm günleri,
Plastik arabalar çıktığında pazardan anneme zorla aldırdığım zamanı,
Onlara renkli rantiyelerle süsleyip sürdüğümüz günleri.
Biraz büyüyünce yaş Onbir, Oniki, Gülsuyudan yürüyerek Maltepe kayalıklara denize gitmelerimizi.
Dahada olmadı yüzerek Süreya plajına kaçak girip kumlara yatmamızı,
Ordan da damla plajına kaçak girip havuzuna girmek istememizi,
Havuzda yüzerken bekçinin gördüğünde anında bizi farketmesini, mayosuz çocuklardık biz,
Havuzda yüzen çocukların hepsi mayoluydu biz ise kilotla,
Bekçinin bize bağırması,
Korkusundan bir anda havuzdan çıkıp denize atlamamızı,
Bekçininde peşimizden atlamasını yüzerek bizi yakalamak istemesini korkudan hızlı kulaç atmaktan yorulup kendimi bırakmamı,
Ama arkadaşımın beni bırakmamasını,
Unutmak ne mümkün.
Eve dönüş yolculuğunda bahçelerde taze meyvelerin bizi beklemesini unutmadım.
Yokluğun o garip yaratıcılığını unutmadım,
O günlerde kalan, Arkadaşlığı vefayı dostluğu unutmadım.
Şimdilerde bu varlıkta, mumla aranan o güzellikleri,
Biz çocukluğumuzda o yoklukta, bolca yaşamışız o güzellikleri...
Kayıt Tarihi : 21.12.2019 02:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hiç
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!