ÇOCUKLARIMIZA MERHABA
Ben hiç Çeçenistan’ a gitmedim Sadık
Biliyor musun
Daha önce Afganistan’a,Pakistan’a
Cezayir’e Meksika’ya da gitmedim
Ağustos depreminden sonra
Dünyanın başka yerlerinde de
Deprem oldu biliyor musun
Ben oralara da gitmedim
Gitmedim ama Sadık
Ben de taş döşeli
Çimentodan kumdan demirden
Oluşan evlerde yaşıyorum
Ve yüreğimde kanat çırpan güvercinin
İnsan kaygısını taşıyorum
Ellerimin değdiği yere kadar
Uzatıyorum bedenimi olmuyor
Analar ağlıyor,bebeler ağlıyor
Hele babalar Sadık babalar ağlıyor
Buna dayanamıyorum
Tek başıma ben neyim ki
Yetmiyor sihirsiz ellerim
O küçücük bedenlerin
Taş döşeli binaların altında
Mutluluk oyunu oynamasına
Sen niye elini kaldırmıyorsun Sadık
Ahmet,Yusuf,Ali,Hüseyin
Daha da mı sayayım
Adları simsiyah defterlere
Süs olsun diye mi yazdılar
Çin’de ağlayan çocuğun
Sesini duymuyor musun
Küba’dan kaçan çocuğun
Boğulmamak için tutunduğu
Lastiğe de mi elini sürmedin
Hiç lastik bilmez misin sen
Denizde hiç keyifle sevgilinle
Eşinle çocuğunla
Yüzmedin mi sen
Belki de hiç yakınında bomba
Patlamadı da senin
Ama ne biliyorsun patlamayacak Sadık
Gel hiç gitmesek de
Çeçenistan’a Meksika’ya
Küba’ya Cezayir’e
En yakınında Manisa’ya
Manisa’daki çocuklara
Yüreğinde duy ne olur
Bir çocuğun ağlamasını
Ana olmak zor derler
Bilmezler çünkü
Babaların ağlamasını
Bir düşün Sadık bir düşün
Düşün ki
Senin benim çocuklarımızın
Ayakları altındaki toprak
Yalnız yaşamak yemek içmek için değil
Özgürce yaşamak,özgürce konuşmak
Özgürce söylemek içindir
Öyleyse değmez mi sence
Biz olmasak bile
Geleceklerinden sorumlu olduğumuz
Çocuklarımız için bir adım atmaya
Bir çözüm üretmeye,bir öykü bulmaya
Bir türkü söylemeye bir proje üretmeye
Bir hapis yatmaya ve bir ölümde
Beraber olmaya
Ne kalacak senden benden sonraya
Hiç düşündün mü çocuklarımızdan başka
O çocuklarımız ki
Utanmasınlar bizden
İstiyorum ki umutlansınlar,güçlensinler
Afganistan’da Amerika’da,Cezayir’de
Türkiye’de yaptıklarımızdan
Türkülerimiz yol olsun
Bizden sonra gelen sevdiklerimize
Gecenin öteki yüzünde de
Bizi bulsunlar neşeyle
Sabahın kör saatinde
Bizi aramasınlar
Mum ışığının kör alevinde
Ben diyeyim bu gün
Sen de yarın
Ne duruyoruz
Başlayalım hadi
‘Çocuklarımıza merhaba’
‘Merhaba çocuk
Merhaba koca adam
Tut kocaman ellerimden
Çık yukarıya,sarıl yaşama’
Düş mü bunlar Sadık
Kalemim mi ihanet ediyor bana
Söyle susma ne olur
Ben yüzyıllar ötesinden gelen
Savaşçı türküleri dinledim
Saygı duyulacak tek şeyin
İnsan olduğunu
Bu türkülerden öğrendim
Savaşılacak tek şeyin de
Yine insan olduğunu
Bir annenin bir çocuğa
Ninni söylemesinde öğrendim
Ben Çeçenistan’a gitmesem de
Çeçen çocuğun yüreğinde
Yerimi aldım Sadık biliyor musun?
5.12.1999
Kayıt Tarihi : 6.7.2017 10:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!