Çocuklarımız ve Sokak Kültürü(!) Şiiri - ...

Sevim Yakıcı
17 Ekim... / Mavisine Siyah Düştü Gecelerimin.
85

ŞİİR


22

TAKİPÇİ

Zamanımızdaaile kavramı gün be gün yok olmakta, bir şekilde “sokak” hızla ailenin yerini almaktadır.. Sokak ailenin yapamadığını yaparken de adeta geleceğimize kast etmekteyiz.. Peki ya bu tehlikenin boyutları ne alemde…En korkunç şey de bu zaten. Bu dehşetin farkında bile değil çoğu anne baba… Ailenin yerini alan sokak kültürü(!) sayesinde, aile kendisini gün be gün yok etmektedir. Bizler en azından bilinçli anne babalar olarak en başta buna karşı durmalıyız.

Çocuklarımızı çok iyi yetiştirmemiz lazım. Onlar bizim istikbalimiz. Sırf bizim değil hatta, milletin, ümmetin istikbali olacaklar inşallah. Onlar sayesinde bu dava sahipsiz kalmayacak, gelecek mahzun olmayacak.. Bu nedenle bu devirde evlat yetiştirmek bir çeşit gazadır, cihattır. Zira cihadın en önemli şeklidir evlat boyutu...Milletçe en büyük eksikliğimiz de budur. Evlatlarımızın yetiştirilmesindeki bu yanlışlıklar, önemsiyorsak eğer yarınlarımız altına döşenmiş mayın gibidir. Milletim öncelikle bu bilincin farkına varmalıdır.

Zaten taraflı medya, yani televizyonlar, gazeteler, dergiler ve bunların alt yapısını oluşturan denetimsiz yayınlar yeterince gayri ahlaki uygulamalara zemin hazırlamaktadır. Bu denetimsiz yayınlar görsellik ve yazı dilini kullanarak neredeyse öz benliğinden habersiz bir gençlik yetiştiriyor. Bir de bunun sokaklardaki pratik uygulamaları söz konusu. Mesela reklamlar sayesinde çocuklarımız marka takıntılı ve özentili olarak büyüyor. Önce bizden başkalarının ürettikleri ürünlere rağbet ettik. Sonra da o ürünler sayesinde hayatımıza giren diğer etkilere. Çabasını her alanda gördüğümüz dil bozguncularının burada aldıkları sonuçlar tüyler ürpertiyor. Çocuklarımızın daha küçük yaşlarda iken (ki o yaşlardaki kontrolü tamamen anne babaya aittir) giydikleri giysilerle başlıyoruz mesela. Çoğu yabancı markalı ve üzerinde yazılan yazıların anlamını dahi bilmiyoruz. Hani tabiri caiz değil ama üzerindeki yazı küfür olsa dahi bilmeyeceğiz… Şöyle bir gezmeye götürüyoruz içimizdeki tüm sevecenlikle. Gideceğimiz yer belli. Tamamı ile yabancı kökenli olan alışveriş merkezleri ve orada elimizden kansız silahsız ve dahi gönüllü olarak alınan kültürümüz.. Afedersiniz, onlar almıyor, biz kendimiz teslim ediyoruz bu alandaki tercihlerimiz sayesinde… Sonuçta öyle bir hale geldik ki buralarda arza sunulan mamuller aslında memleketimizde üretildikleri halde de, sırf etiketleri yabancı olduğu için tercih sebebimiz oldu!

Neydik biz? Neyi beceremiyorduk ki bu pazar elimizden bu şekilde, tereyağından kıl çeker gibi alınıverdi… Bu yabancı markalar konusunda yazdığım ilk yazı değil. Daha önce de bu konuda çeşitli dergilerde yazılarım oldu. Ve hepsini adeta içim burkularak, içim kan ağlayarak yazmışımdır… Üzüntümü tarif etmem imkansız.. Çünkü elden giden kültürümüz ve geleceğimizdir. Ve ne yazık ki hala bunu fark edememekteyiz toplum olarak.

Tamamını Oku
  • Perinur Olgun
    Perinur Olgun 16.07.2007 - 20:17

    güzel bir düşünce yazısı olmuş.. düşüncelerine katılıyorum sevim hanımcığım...sevgilerimle..

    Cevap Yaz
  • Ayser Özbakır
    Ayser Özbakır 16.07.2007 - 09:10

    Kısaca, maneviyattan yoksunluğun kaçınılmaz getirisidir ve sıcak savaştan daha çok tehlike arzediyor.

    Cevap Yaz
  • İshak Özlü
    İshak Özlü 15.07.2007 - 10:00

    Buyurduğunuz gibi öncelikle iş ailelere düşüyor,sonrasında okullar,belediyeler,kısaca topyekün bir seferberlik gerekiyor bence de.duyarlı bir yaklaşım.gemisini kurtaran kaptan sözü bunun için geçerli değil artık.gemi su alıyor,gemi batarsa hepimiz batacağız.Şair görevini layıkı veçhile yapmış.Kaleminiz ve düşünceleriniz daim olsun efendim.Selam ve saygılarımla.

    Cevap Yaz
  • Ahmet Sandal
    Ahmet Sandal 13.07.2007 - 17:16

    Cihad, evet hayırlı çocuk yetiştirmek ve neslin muhafazası için çalışmak en büyük cihad. Doğru söylemişsiniz. Allah sizin gibi şuurlu Annelerin sayısını kat be kat artırsın. Baştacısınız. Sağolun varolun. Ayrıca, 'hoşbulduk' diyorum. Uzun zaman yeni şiir yazamıyor ve yayınlayamıyordum. Yayınladığım son şiirime karşılık 'hoşgeldiniz' diyorsun. Ben de 'hoşbulduk' diyor ve ardından yeni şiirlerinizi dört gözle beklediğimi ifade ediyorum. Selamlarla. Ahmet Sandal

    Cevap Yaz
  • Osman Öcal
    Osman Öcal 12.07.2007 - 17:21

    yüreğine kalemine sağlık.evet bu devirde çocuklarımız bir sokaka kültürüne sahip oluyorlar malesef.kısa bir anımı anlatayım izninle:Bir velim;hocam benim oğlan okula başlamadan teşekkür etmeyi,özür dilemeyi biliyordu.okula başlayınca bunları unuttu başka şeyler öğrendi,dedi.evet sadece sokaklar değil malesef okul bahçeleri de sokak kültürüne hizmet ediyor...

    Cevap Yaz
  • Hacer Alioglu Yakuti
    Hacer Alioglu Yakuti 12.07.2007 - 15:11

    Sevgili Sevim kardesim altina aynen imzami atiyorum duyarli yuregini kutlarim
    dun senin epey kulaklarini cinlattik zaten
    Hak iman yolunda kalemin her daim olsun
    selamlarimla

    Cevap Yaz
  • Ozan Sentezi
    Ozan Sentezi 12.07.2007 - 13:29

    Duyarli,Anadolu dolu yürekten,Gelecegimiz adina duyulan endisenin dorukta anlatilisi..Gelecegimiz diyorum zira cocuklarimiza emanet yarinlar..Ictenlikle tebrik ederken,cikmaz sokaklara girmis cocuklarimiza yazmis oldugum bir siiride ekliyorum..Derdiniz derdimizdir..gurbetten saygilar selamlar..



    GERI DÖN
    Seni cok özledim canim evladim,
    Gittigin gurbetten geri dönsene.
    Sucu,kabahati üstüme aldim,
    Silkinip gafletten geri dönsene.

    Seytan allar,pullar süslü gösterir,
    Dipsiz kuyulari sesli gösterir,
    Yönel vicdanina asli gösterir,
    Yalanci cennetten geri dönsene.

    Rahmet yagmurlari yagsin üstüne,
    Hakikat günesi dogsun üstüne,
    Alperen olarak Alperen gene,
    Hakka hiyanetten geri dönsene.

    Akil mengene de irade de felc,
    Bitsin icinde ki öfke ile hinc,
    Ben de bayram olur sen de ki sevinc,
    Bohemi cinnetten geri dönsene.

    Bilirim ki özün sütten beyazdir,
    Bu zulmete ordan isiklar sizdir
    Sentezi der nefis ac,doyumsuzdur,
    Nefsine hizmetten geri dönsene.

    Cevap Yaz
  • Abdurrahim Kahraman
    Abdurrahim Kahraman 12.07.2007 - 11:50

    Öncelikle aslında bu ülkenin önünde gittilçe de hemde kontrol edilemez bir hızla büyüyen en can alıcı probleme dair uyarıcı yazınız içtenlikle kutluyor ve izninizle altına imzamı atıyorum.

    Müsadenizle birkaç ilave de ben yapmak,katkı da bulunmak istiyorum.

    Cumhuriyet döneminin ilk yarısından itibaren kırsaldan kente sağlıksız çarpık göç bence çok önemli iki sonuç doğurmuştur.
    Bunların her ikisi de çok vahim dir ve bugün sayfanızda bahsettiğiniz ve hepimizi endişelere sevkeden ,geleceğe dair umutsuzluklarımızın ana eksenidir.

    Kırsal tenhadır şimdi.ve ne acıdır ki bırakın orada ki gençleri,erişkin ve yaşlılarımız dahi kendilerine önceleri sınulan ancak şimdilerde neredeyse dayatılan colaları içiyor,shakira haberleri izliyor,ucube dönmeleri(her iki cinsten) abuk nemenem yarışmaları,amerikan dizilerinden şaraloplanmış uydurgaydır büyük bir keyf ve beğeniyle izliyor.Düğünü,taziyeyi,imeceyi bir kenara ya atmış,ya da güdükleştirmiş yürekler acısı
    bir kökten koparılmışlığı sizin de altını çizdiğiniz gibi maalesef gönüllenmiş görünüyor.

    Madalyonun öbüt yüzü olan ve bu kontrolsuz çarpık göçü alan kentlerde ise durum kelimenin tam anlamıyla kahredici.

    Kıza benzeyen erkekler,erkeğe benzeyen kızlar,içi boş bir eğitim ve öğretim düzeni,materyalist düşünceye prim veren hoşgörülü yönetim kadrolarının sinsice uzun vadeye yayılan sinsi uygulamalarının acı yenilmez içilmez meyve fidanları olarak üzgünüm ama gelişip serpilmektedir.

    Allah korkusu,yüzyıllarca harmanlanmış, toplumsal hayatı disipline eden Türk+İslam kültürü
    mahallemizden,köyümüzden,okulumuzdan,ailemizden,hastahanemizden,çarşımızdan,elini ayağını çekmiş;onun bıraktığı boşluğu Metropol kültürü tüm yukarıda saydığım irili ufaklı ancak can alıcı birimlere bir değişik ve bitirici,yok edici sıvı misali sızmakta ve süratle doldurmaktadır.

    Ne yapabilirize gelince ;ah be kardeşim burada da çok ama çok büyük iki engel var,
    ancak bu iki büyük engel de aynı gövde de büyüyor,GAFLET UYKUSUNA DALMIŞ DEV BİR BALIĞIN KOKMAYA BAŞLAYAN BAŞI VE KUYRUĞUNA KADAR UZANAN GÖVDESİ.

    ALLAH HAKKIMIZDA HAYIRLISINI VERSİN,TARİHİN KÖR KUYULARINDA YOK OLUP GİDEN İNKARCI NESİLLER KERVANINA KATILMAKTAN ESİRGESİN BU YÜCE MİLLETİ,AKLINI BAŞINA DEVŞİRME ZAMANI KAZANDIRSIN TÜM BİREYLERİNE VE ÇOCUKLARIMIZI HER TÜRLÜ TEHLİKEDEN MUHAFAZA EYLESİN,ONLARIN ÇAĞDAŞ MÜSLÜMAN TÜRK GENÇLERİ OLARAK EMANETİN BAYRAKÇILARI OLMALARINI NASİP EYLESİN.

    Bu duyarlı güzel makalenizden dolayı tebrik ediyor paylaşımınız için teşekkür ediyor,sayfanızda uzunca kaldığım için se bağışlamanızı diliyorum.Saygılarımla efendim

    Cevap Yaz
  • Ebubekir Taşkın
    Ebubekir Taşkın 12.07.2007 - 09:10

    hastalıkları teşhisiniz doğru ..sokağa sahip olamıyoruz..o halde evimize sahip çıkacağız...sevgi ve muhabbetle ailemize ilgi ve alaka göstereceğiz...selam ve dua ile

    Cevap Yaz
  • Ahmet Akkoyun
    Ahmet Akkoyun 11.07.2007 - 23:50

    güzel ve başarılı bir çalışma içtimai meselelere bu kadar alakadar olmak güzel bir şey herbirimizin görevleri aslında ama eksikler bir hayli fazla selamlarımla

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 28 tane yorum bulunmakta