Bugün meleği,demeti,emineyi,serkanı emrahı ve soneri ve daha isimlerini sormaya vakit bulamadığım bazılarının ise söylediği halde anlıyamadığım hatta sorduğumda bilmiyorum cevabını aldığım çocukları ziyaret ettim hatta çocuklarımı bizim çocuklarımızı.
Daha kapıdan girer girmez ayağıma galoş uzatan emrah sanki hemen içeri gir sana sarılalım seni öpelim bizi sev der gibiydi yüreği dili ise abla hoşgeldin bizi görmeye mi geldin dedi.. Evet dedim sizinle oynamaya geldim. Atladı boynuma öpüştük,sanki hep tanıyorduk birbirimizi. Biraz ayrı kalmıştık sadece emrah atkısı beresi mantosu üzerinde hep kapının yanında ya da yakınında yüzünde kocaman bir gülümseme öyle bekliyor.
soner içeri girdiğim andan itibaren beni arkadaşlarıyla paylaşmak istemeyen sürekli sarılan öpen kıskanan bana anne diyen evet anne diyen çocuğum.
serkan arada bir hızla gelip arkamdan kucaklayan aslında yanımdan ayrılmak istemeyen fakat sonerden pek fırsat bulamayan diğer küçüğüm.
Şark'ın bu sevimli,güzel köyünün
Cenneti andıran bir akşamıydı.
Sizi ilk balkonda gördüğüm gündü,
Yüzünüz sararmış gibi göründü,