Kalem parmaklarında,
Kalem tutası çocuklarımız.
Takırdayan tamir sokaklarında,
Soğuktan titreyen elleriyle,
Kaporta ustası çocuklarımız.
Kızgın tuğla ocaklarında,
Ateşten kızaran gözleriyle,
Patron paspası çocuklarımız.
Ne insanlık pişmandır halinizden,
Ne de kanamayan yürekler,
Yaşıtları kolejlerde fink atarken,
Dağlarda çoban parçası çocuklarımız.
Gez Anadolu'yu baştan başa,
Ve şehrin varoşlarında erimiş nesilleri gör!
Kavşaklarda ellerinde kirli bezleriyle,
Bir simit fukarası çocuklarımız.
Kim anlar ki bu yanık yüreği ve sizleri?
Masum, savunmasız, evi kaldırım,
Yatağı karton arası çocuklarımız.
Esameniz okunmaz çocuk hakları kitabında,
Sizleri görmeyen gözleriyle,
Düğümünüzü çözmeyen elleriyle,
Kelamınızı bilmeyen dilleriyle,
Size uzanmayan kollarıyla,
Ulu hakanları utanası çocuklarımız!
Ankara – 2005
Kayıt Tarihi : 4.4.2006 17:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Celep](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/04/cocuklarimiz-51.jpg)
Saygılarımla. Yüreğinize sağlık.
Kendi toplumundan tiksinen, batının hayranlığıyla ağızlarını yayarak konuşan reklamcılar sayesinde, çocuklarımız şiirde sözü edilen hayatı yaşamaktadırlar.
Batı ülkemizin değerlerini sömürürken, sömürüye karşı duracaklarını, durduklarını söyleyenlerin tek yaptıkları topluma sırtını dönüp, entel konuşmalarında bağımsızlıktan söz etmeledir.
Bu gerçek değişmedikçe, daha çok çocuklarımızdan söz edeceğiz.
Değerli çalışmanızı kutluyorum.
yüreğinize sağlık, böyle can alıcı bir konuda yazan duyarlı kalemi kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (8)